Ayrılsam mı kavuşsam mı şaşırdım bu iskelede.
Kararsızlığın ortasında ihbar ediyorum belleğimi.
Tekrar ediyorum insanlığımı habire. Bir anda binip gemilere
uzak denizlerdeki mezarıma gidiyorum. Bir anda
vuruyorum rıhtıma
(Beyazlar giyindim; ipeğin ardında kırmızı patlamış
bir güneş akıyor etlerimden) .
Kışın anıları ve bu denizin dalgaları saklı saçlarımın uzayışında.
Söyle bana, yaşatmaya yazgılı mısın bu adayı;
beslemeye beyaz evleri
ve bir beton yengece benzeyen rıhtımı… yitirilişlerinle…
Ah, yitiriyorsun beni. Tutamıyorum mermerin güvenliğinde.
Yitiriyorum seni. Kalbim bir ada olmaz mıydı sana?
Gecikmiş zaman akşamı telaşla kaldırıyor sulardan.
Hızlı yunuslardan son bir tören.
Atıyorum kendimi gecenin kaplanına.
Parçalanışıma duyuyorum, bir türlü evcilleştiremediğim sevdam
seriyor etlerimi kayalar üstüne…
Ben bu kıyıda uyuyan kaplanım, üzdük sizi; artık
elveda!
ADNAN ÖZER