Kültür Sanat Edebiyat Felsefe
Perşembe, Kasım 21, 2024
No menu items!
Ana SayfaTiyatroTiyatro KritikleriÇehov laz değildir...

Çehov laz değildir…

Çehov’un Vişne Bahçesi oyunu Lopahin’le başlar. Lopahin in bekleyişi bir anlamda kendi geleceğini bir bekleyiştir. Lopahin oyun içinde ki eski-yeni karşıtlaşmasın da yeni olanı simgeler. Eskiyi temsil eden ise onun beklediği Ravneskaya ve taifesidir. Oyunun en başında Lopahin’in sahneye çıkması, eski-yeni çatışmasının kimin galibiyetiyle sonuçlanacağını gösterir. Lopahin yeni düzenin başlangıcıdır. Köhnemiş düzenin oyundaki başlıca sembollerinden biri olan Firs’in oyunun en sonunda oyunu bitiren kişi olarak sahneye çıkması; artık onun da bu dünya için işlevsizleştiğinin ve onunla temsil edilen düzenin de sonunun geldiğinin göstergesidir. Başlayan lopahin- biten Firs: oyunun anlamı bu iki uçta gizlidir.

Oyunun çözümlenmesi feodal düzenin ve onunla savaşıma giren yeni sınıfın bilinirliği ölçüsünde mümkündür. Yeni sınıflar daima eskinin içinden yükselmişler ve belli bir ekonomik güce kavuşunca siyasal erke ulaşmak için gizli ve sonrasında alenen savaşımlar yürümüşlerdir sistemle. Feodal sınıf ki oyunda Ravneskaya’lardır, köleci sistemin evirilerek üretici güçlerinin daha üstün bir düzeye gelmesiyle birlikte ortaya çıkmıştır. Üretici güç,üretim araçları vb. kavramlar sınıf tanımlamalarında çok önemli olan kavramlardır. Bir sınıfı diğerinden ayıran temel noktadır üretim araçlarına sahip olma ve üretici güçlerin kimin için faaliyet gösterdiği noktası. İşte feodal düzenin yeni sınıfı olan senyörler kendilerinden öncekilerin sahip olmadıklarına sahiplerdi: bir üretim aracı olan toprağa ve üretimi gerçekleştiren serflere. Sonrasında köleci sistemin başına gelen şey feodallerin karşısına çıkmıştır, oyunda Lopahin’le simgelenen burjuva sınıfındadır sıra. Çok uzun zamandır devam eden burjuvazi ile feodal sınıflar arasında var olan kavga artık vişne bahçesi oyununun geçtiği geçiş sürecine dayanmıştır artık yeni ve güçlü üretim araçlarına sahip olan burjuvazi yürüttüğü mücadelede tahta çıkmak üzeredir. Feodalite son nefesini vermek üzeredir,can çekişmektedir lopahin (burjuvazi) eski düzenin bağrına inen bir kılıç darbesidir. Oyuna adını veren ve eski düzenin simgesel düzeyde göstergesi olan vişne bahçesi yok edilecektir.

Lopahin ‘kelebeğin kozadan çıkması gibi eskinin içinden çıkmıştır ve onu reddederek,yükselen sınıf olan burjuvaziyi oluşturur. Eskinin içinden çıktığı için kendinde feodal değerleri barındırır Lopahin ve yeniyi sahiplendiği için özellikle eyleminde burjuva sınıf karakterini sergiler. Burjuva kurnazlığı onun en tipik özelliğidir. Ravneskaya’lara gösterdiği yakınlık, oyun en başındaki bekleyişi de dahil kurduğu planın parçalarıdır. Kaleyi içten dinamitlemek için truva atını oynamaktadır. Burada şunu eklemeliyiz onun bu iki yüzlü tavrı yukarı da belirttiğimiz yeni sınıfın eski sınıfa karşı yürüttüğü savaşımın gizli olan bölümüdür daha sonra görüleceği gibi Lopahin her şeyi eline geçirdiğinde açık bir savaş içine girer. Ve oynadığı oyun başarıya ulaşır, vişne bahçesi (eski düzen) ele geçirilir (devrim) sıra onun ortadan kaldırılmasına gelir. Oyun sonunda duyulan balta sesleri yeni sınıfın zaferini muştular. Eskisi her yenilen gibi tarihin sahnesini terk eder. Tarihin sayfalarında artık burjuvazinin kalemi dolaşacaktır.

Çehov’un Vişne Bahçesi oyunu sınıflar mücadelesi teması üzerine oturur. Çehov bu anlam örgüsünü vermek için karakter-zaman-mekan ilişkisini çok ustaca kurgulamıştır.

Karakterler bağlı bulundukları sınıfın özelliklerini kendilerinde barındırırlar. Örneğin Ravneskaya’nın geçmişe bağlılığı,ağır başlılığı vb. özellikler aristokrasinin yüceltilen kişilik özellikleridir.

Mekan olarak malikanenin ve vişne bahçesinin kullanılması. Zaman olarak toplumsal dönüşümün yaşandığı bir dönemde olayların gelişmesi öz açısından önemli göstergelerdir.

Zaman konusunda eklememiz gereken bir noktada ; özellikle Ravneskaya’ların aslında kaybettiklerinin farkında olmalarına karşın gösterdikleri durağan öznel zamanlarıyla, oyunun dışında hızla geçtiğini algıladığımız nesnel zaman arasında var olan çelişkidir. Geride kalanlar zamanı durdurmak ve geriye çekmek özlemindedirler, çünkü nesnel zaman onların aleyhine işlemektedir. Gerçek zamanın kabulü bir anlamda kendi kaybedişlerinin de kabulü anlamına gelmektedir.

Oyunun özünün izleyiciye doğru bir şekilde verilebilmesi, özü aktarmada kullanılan biçimin öz ile uyuşmasıyla mümkündür. Aynen Çehov’un kullandığı karakter-zaman-mekan ilişkisinin içeriği sunmadaki başarısı gibi, biçim öze tezat oluşturmadığı müddetçe sanatsal yaratımda başarı sağlanabilir.

Gelelim Ferhan şensoy’un Çehov’un Vişne Bahçesi’ nden uyarladığı Fişne Pahçesu oyununa. Uyarlama dememize karşılık öyküsel akış Vişne Bahçesi oyununa uygunluk gösteriyor. Şensoy daha çok biçimsel bazı değişikliklerle, eklemelere gitmiş. Fişne Pahçesu Çehov’un Vişne Bahçesi’ ni kaynak aldığı için kaynak metinden hareketle bu gösterimin eleştirisinin yapılması daha sağlıklı olacaktır.

Ferhan Şensoy’un hazırladığı program dergisinde Vişne Bahçesi’nin Çehov’ un bir çok oyununa yapıldığı gibi yanlış olarak dram şeklinde oynandığını, doğrusunun Çehov’un istediği komedya tarzında bir sahneleme olduğunu söylüyor. Kendisinin, oyunu komedi formunda sahneleyerek Çehov’un vasiyetini yerine getirdiğini belirtiyor.

Eğer sanatsal olanı biçimsel bir olgu olarak kabul ediyorsak Vişne Bahçesi’nin abartılı komedya tarzında oynanması bizim için problem teşkil etmez. Şayet öz olgusunu sanatın kalbi olarak görüyorsak işte o zaman Fişne Pahçesu oyununda biçim-içerik uyuşmazlığından doğan problemlerin olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.

Bir kere en başta oyunun komedya tarzında üstelik abartıya kaçarak oynanması karşımıza çıkan problemlerin en önemlisidir. Komedi öğesinin izleyici ile oyunun özü arasındaki bağlantının kurulmasını engellediğini düşünüyorum. Komedya , yerine-zamanına göre iki farklı işlevde kullanılır. Bunlardan birincisi düzeyli bir mizah ile yani kahkahalarla güldürme değil düşündürerek gülümsetme amacıyla yapılandır ki bu aynı zamanda toplumsal bir eleştiri silahıdır. İkincisi ise daha çok eğlenceye yönelik olan güldürme amaçlı komedidir. İkisini bir birinden ayıran en önemli unsur barındırdıkları özde gizlidir. Özün ne olduğu ve de ne şekilde verildiği kritik bir sorundur. O nedenle bunlardan birincisinin yani eleştirel yönü olan türünün ikincisine dönüşme tehlikesi her zaman vardır. Bu sorunun konuştuğumuz oyun için de geçerli olduğunu düşünüyorum. Çehov’un Vişne Bahçesi derin anlam örgüsüne sahip bir oyundur, bu oyunun abartılı bir şekilde komedi şeklinde oynanması oyunun içeriğinin muğlakta kalması sonucunu doğurmuş. Örneğin kullanılan dil oyunun Türkiye’ye uyarlandığının bir göstergesi ve de bir komedi öğesi olarak bize sunulurken daha oyunun ilk anında öze ulaşılmasında bir engel oluşturmaktadır. Kullanılan dil oyunun özü olan sınıflar arası mücadelenin neresine düşmektedir bu anlaşılamamaktadır.

Yine eleştirel tiyatroda önemli bir unsur olan yabancılaştırma öğesinin Ferhan Şensoy’un oyununda amacına ulaşmadığı kanısındayım. Esasen bana kalırsa bu yabancılaştırma öğesinin komedya formundaki oyunlarda bir komedi malzemesi olarak iş yapmasından kaynaklanıyor. Seyirci komedi izlerken her an gülmeyi beklemekte yabancılaştırma için yapılanlarda bir gülme malzemesi olarak algılanmaktadır. Örneğin cep telefonu numarası yada kadehlerde yanan mumlar kimleri oyundan uzaklaştırarak öz için düşünmesini sağlamıştır; bence hiç kimseyi, ;ama kimleri güldürmüştür diye sorsaydık işte o zaman bu sorunun cevabı: Bir çoğunu olurdu.

Yine karakterlerin, anlam örgüsünün dışına savrulan eylemlilikleri de başka bir sorundur. Örneğin aristokrasinin yani bağlı bulunduğu sınıfın ağırbaşlılığını üzerinde taşıması gereken Ravneskaya Fişne Pahçesu’nda çok yüzeysel, derinliği olmayan bir tiptir. Oyunda ki karşıt kutuplar anlaşılmadan Vişne Bahçesi oyununun anlaşılması mümkün değildir. Yani Ravneskaya karakterindeki bu sınıfsal belirsizlik bile tüm oyunun güme gitmesine yetecek önemdedir. Sınıfsal vurgunun yeterince yapılmadığı diğer bir kişide Firs karakteridir, firs oyunda yaşlı bir bunak olarak çizilmektedir, bize düşen bu adama acımaktır. Gerçekte eskinin bitişin en önemli sembolüdür firs.

Şensoy oyunu gerek Türkiye ye uyarlamak için gerekse komik öğeler olarak eklemlediği sahnelerin bir çoğu örneğin Fethullah Gülen in adının anılması üç kız kardeşin oyundaki varlığı vb. sahneler ne kadar oyunun özüne göndermeler yapmaktadır bu tartışılır. Eklenen bu sahneler bize yabancı olmayabilir ancak Çehov’un bu oyunla vermek istediğine yabancıdır.

Tüm bu saydığımız sorunların ortaya çıkışında ana neden Şensoy’un yazdığı metnin Çehov’un metniyle uyuşmamasından kaynaklanıyor. Şensoy’un metni vişne bahçesi ndeki özü muğlaklaştırıcı bir sahnelemeyi doğurmaktadır. Bir başka nokta ise yukarda da söylediğimiz gibi bu oyunun komedya formuna pek uymamasından kaynaklanmakta. Kısaca söyleyeceğimiz şey Ferhan Şensoy’un Anton Çehov’un gerçekte vasiyetini yerine getiremediğidir. Şayet Çehov Fişne Pahçesu’nu seyretseydi her halde ‘bu oyun benim değil’ derdi. Hem Çehov laz değildir ki.

ERKAN KÜÇÜK
RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments