Molla Ahmed’in Türküsü
Aslen Babadağ’lıdır. Genç, yiğit, yakışıklı bir delikanlıdır. Serde erkeklik var ya!ailesine küser tutar gurbetin yolunu. Gelir Şuhut ilçesine. Güçlülüğü ve cesaretinden ötürü delikanlılar arasında kendini hemen sevdirir. Efeler alayının başı olur.Sesinin güzelliğinden dolayıda müezzinlik yapar ara sıra.Bu yüzdende kendisine Molla lakap’ını takarlar. Molla Ahmet aynı zamanda kasabada kahvecidir. Kasabanın zenginlerinden birinin kızı bu özellikleri bulunan Molla Ahmed’e tutulur. Molla Ahmed’de bu kızı sever.
Anadolu’da böyle zengin ve güzel kızların gönlüne girmek için delikanlılar arasında rekabet bir görenektir. “Macar” lakaplı namert de kıza tutkundur. Arkadaşlarıyla birlikte Molla Ahmet’i bir kır alemine davet ederler. Mola Ahmet iyi yüreklidir, arkadaş’larının namert çıkacaklarına hiç ihtimal vermez. Kısa bir eğlenceden sonra ansızın Ahmet’i kıskıvrak bağlarlar. Hiç acımasız elini, kolunu , bacağını parça parça edip sazlığın oraya bırakır uzaklaşırlar.
Yakın köylerin köpekleri ağızlarında et parçalarıyla dolaştıklarında köylüler Molla Ahmet’i çoraplarından tanırlar. Suçlular yakalanır adalete teslim edilirler. Olay halk içinde nefretle anılır. Olay, türküde bütün inceliğiyle dile getirilmiştir.
MOLLA AHMED
Anne beni kırk pınarda kestiler,
Cepken’imi saz dalına astılar.
Anam babam benden umut kestiler.
Dalgın uykulardan uyan Ahmed’im
Yağlı kamalara dayan Ahmed’im
Yakuboğlu kamaları yağlıyor,
Neslihan kız siyim siyim ağlıyor,
Katil Macar kollarımı bağlıyor.
Kuş gibi meydanlarda dönen Ahmed’im
Neslihan yoluma ölen Ahmed’im.
Bir incecik yol gidiyor Bazlar’a,
Ilgıt ılgıt kanım aktı sazlara,
Selam söylen anam ile kızlara.
Dalgın uykulardan uyanamadım,
Yağlı kamalara dayanamadım.
Biçildi mi Seydi köy’ün çayırı,
Kadir MEVLA’m canı candan ayırı,
Hiç kalmamış Neslihan’ın hayırı
Koç gibi meydanlarda dönen Ahmed’im
Dostlar düşman imiş ben bilemedim.
Ayşegül Göktepe (Radyo Program Yapımcısı)