herkesin herkese kırbaç olduğu zamanlardı ki onlar
yarasını aynalarda büyüten bir lekeden geldiler
güzeldiler gül teninden taç yaparken dünyaya
yalan vezniyle varılan bir zamana indiler
baktılar her yer çamur her şey toz içinde yaradır
gittiler keder kokan bir gövdede beklediler
istediler mümkün olsun bu çağı kuyusuz kapatmak
hüzün suyuna susan o kör mendil inlemesin istediler
gördüler herkes ötekinin sesiyle kapatıyor perdesini
‘olmaz’ın bahçesinden gitmek gömleğini giyindiler
kimbilir nerdeler şimdi hangi mevsimdeler?
kimbilir hangi çağın peçesiyle örtündüler?
dünyayı söyleyen suların rengindeydi oysa onlar
gümüş bir gülden gelip siyah bir güle dönüştüler!
Veysi ERDOĞAN