yeşil bir ürpermedir tabutta tükenen kandil
ah! ölüm ki o an yeşilin ürperdiği yerdedir
leylâk bir hüzün süsler geçtiğimiz yolları
geçtiğimiz yollar ömrümüze perdedir
okunur yedi harfin üstüne yedi kez yedi tufan
sorulur: kalbini bıraktığın gül kimdendir?
bilinmez, bir söz ile biter rüya herkes gider
vay ki o zaman arkadan bakan kendidir:
bu ben miyim bu bedenin örtündüğü boşluk da ne?
karşımda beliren ayna bana mı defterdir?
denilir ki çare yok! ruhun sınandığı pamuk levhada
kabre konan her harf kalbimize kederdir
öyledir! yastık taşına yaslanır gövde
gövdede gezinen çamur çünkü bize minderdir!
Veysi ERDOĞAN