Kültür Sanat Edebiyat Felsefe
Perşembe, Kasım 21, 2024
No menu items!
Ana SayfaErkan Küçük (Makale)SEN GİDERKEN BEN EKSİLDİM GERİDE....

SEN GİDERKEN BEN EKSİLDİM GERİDE….

Dün sabahın 6’sında kapıma dayanmış, bükük boynunla bana sığınmıştın. Ellerini, sımsıkı kapattığı elerini, kapı ardından uzatıp “bir bunlar var sana verebileceğim” demiştin. Avuçlarında kestane şekerleri duruyordu. Yüzün yoksulluğundan utanırcasına saklanmaya çabalıyordu benden. Dayanamayıp hayatımda ilk defa gördüğüm seni içeri aldım. Ayağını eşikten atarken odama, sanki iffetsiz bir kadının yaptıklarını yapıyormuşum duygusuna kapılmıştım. Seni neden içeriye aldığımı, neden kovmadığımı anlamış değildim o zaman.

Sen kimdin, birden bire, beklenmedik bir şekilde geçip gittin hayatımdan. Seni evime alırken durduramadığım isteklerim, arzularım vardı ve onlar o anlarımda konuşuyorlardı. Seni odama alırken masum bir çocuğu okşamak isteyen çocuksuz bir kadın gibiydim. Seni evime alırken tenini de alıyordum evime.

Salonda başını önüne eğmiş ellerindeki kestane şekerlerine bakıyordun. Sonra birden önündeki sehpaya koydun onları ama başın hiç doğrulmadı yukarı. Sana “neden ben” diye sorduğumda gözlerimin içine işleyen mas mavi bakışlarınla bakmıştın bana, gözlerin nemliydi yağmur dökmüş buluttu. Bilmiyorum dedin sonra yutkunarak, buğulu kısık sesinle. Sorduğuma pişman olmuştum, o bakışın ve kırgın sesin….hüzün damlatmıştı içime. Sana sarılma arzusu kaplamıştı içimi. Bu bir annenin mi, yoksa yalnız bir kadının ateşli isterik nöbetimiydi çıkaramıyordum ama yanına tüneyip, senin şaşkınlığın içinde dolamıştım kollarını bedenine. Ve sonra…

Elerinden tutup seni sürüklemiştim açık olan yatağıma doğru. Sen hareketsizdin. Ben ise arzuları vücudunu titreten biriydim.bedeninde dolaştım arsızca. Kokunu içime çekerken uyuşturucu kullanan bir bağımlının kendinden geçişi gibi bambaşka alemlere gidip gelmiştim. Bu bir kam töreniydi sanki ve bende bir şamandım başka alemlere göçen. Sen hareketsizdin. Gözlerim açıldığında senin tavana dalmış bakan yabancılaşmış gözlerini görmüştüm. Benim sesim senin sessizliğinde yok oluyordu. Doyuma ulaşıp son derin bir nefes verdikten sonra ağlayan bir çift göz ile karşılaşmıştım. Tek hissettiğim pişmanlık olmuştu…günahkar bir nedamet..

O andan, akşam evi terk edene kadar ağzından bir kelime dahi havalanmadı. Hep sustun, hep sustum, konuşamazdım ki, hatta yüzüne dahi bakamazdım senin. Bakmadım. Bakmadın.

Sen çıkarken masada duran kestane şekerlerine takılmıştı gözüm. Aklıma, sokakta oynayan çocukların bilyeleri gelmişti.

RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments