Kültür Sanat Edebiyat Felsefe
Cumartesi, Kasım 23, 2024
No menu items!
Ana SayfaŞair ve ŞiirNeyzen TEVFİKNeyzen TEVFİK Biyografisi

Neyzen TEVFİK Biyografisi

Neyzen Tevfik ya da tam adıyla Tevfik Kolaylı (d. 14 Haziran 1879, Bodrum – ö. 28 Ocak 1953, İstanbul), neyzen, şair. Babası Hasan Fehmi Bey, Bafra’nın Kolay nahiyesinden ve “Kolaylı” ailesinden olduğu için soyadı “Kolaylı”dır.Taşlama türünün en önemli temsilcilerinden biri. Taşlama kitaplarının yanısıra çeşitli taksimler ve nihavent saz semaisi ile şehnazbuselik saz semailerinin de bestecisidir.

Bir rivayete göre 24 mart, diğer bir rakama göre 14 Haziran 1879’da Bodrum’da doğdu.

Tevfik’in yedi yaşlarındayken eşkiyaların çarşıda götürdüğü insan başlarını görmesiyle bağlantılı olarak sara nöbetleri başlamıştır. Ailesinin yaşadığı Urla’da bir neyzenden nota bilgileri alarak kendini bu alanda geliştirdi. İzmir idadisi’nde bir süre okuyarak bitirmeden ayrıldı. Mehmet Akif’ten Farsça öğrenerek İzmir Mevlevihanesi’ne girdi. Bir süre sonra İstanbul’a yerleşen Tevfik, Galata’nın yanısıra Kasımpaşa mevlevihanelerinde işine devam etti. 1902 yılında bektaşi dervişi oldu. Bu sıralarda şiire ilgi duyan Tevfik, Mehmet Akif ve Şair Eşref’ten etkilendi. 1908 yılından 1913 yılına kadar Mısır’da bulundu.

Neyzenlikteki ustalığına rağmen yergi ve taşlamalarıyla ünlendi. Toplumdaki haksızlıkları gözüne kestiren Tevfik, siyasetin yanısıra; dini baskı, çıkarcılık gibi konuları işledi.

1946’da, basın yararına düzenlenen bir konserde çalar. Yaptığı taksimlerle izleyicileri büyüler. Konser öncesi neyini merak edenler, konser sonrası onu dinlemenin bir şans olduğunu dile getirirler.

1949 yılında, dostlarından İhsan Ada, Neyzen Tevfik’in eserlerini, onun gözetimi altında, Azâb-ı Mukaddes adı ile kitaplaştırır.

1951 yılında Onu Affettim* adlı bir filmde önemli bir rolde gözükür. Ağlayan Şarkı adlı bir başka filmde ise, Suzan Yakar’la oynar.

1952 yılında, arkadaşlarının ısrarı ile Şehir Komedi Tiyatrosu’nda jübilesi yapılır.

1930’larda İstanbul Belediye’sinin bağladığı yardım aylığını saymazsak Neyzen’in düzenli bir geliri hiç olmaz. Neyzen Tevfik’in söylenceleşen yaşamı 28 Ocak 1953’te son bulur. Cenaze namazı Beşiktaş’ta Sinan Paşa Camii’nde kılınır. Caminin avlusundan taşan kalabalık; ana caddeleri, kahveleri, yolun karşısında ki Barbaros Bulvarını doldurur. Memurların, profesörlerin, ileri gelenlerin yanı sıra kılıklarına çeki düzen vermeye çalışmış sarhoşlar, sokak serserileri ve bin bir çeşit insan bir arada uğurlarlar Neyzen’i bilinmeyene. Kim bilir belki de hiçlikten hepliğe..
Yaşayış şekli

Tevfik, toplumun kurallarının dışında bir yaşam sürdürmüştü.Paraya düşkünlüğü yoktu.Gericiliğe savaş açmıştı.İslamın yozlaştırılmasına ve anti Atatürk deyişlerine sinirlenir ve hazır cevaplılığıyla cevap verirdi. Ayrıca neyzenlik konusunda içinden geldiği gibi çalıp, ardından maddi beklentileri olmamıştı. Kendi söylemine göre bu konuda yüze yakın plağı bulunmaktadır.

Tevfik, içkiye olan ilgisiyle de bilinmektedir. İçki, hayat biçiminin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Bu konuda bir anısı şöyledir: Bir arkadaşı, Tevfik’i meyhaneden çıkarken görmüştü. Eski bir dostu olarak sitem edip ona çıkışmak istedi. – Vallahi Tevfik Efendi, seni meyhaneden çıkarken görmek, beni son derece üzdü. Neyzen Tevfik cevap verir: – Hemen geri döneyim öyleyse!

Söz edildiğine göre Tevfik’in Atatürk’e sevgisi o denli çokmuş ki; O’nun vefatından sonra günlerce evden çıkmamış.

Eserleri

* Hiç
* Azab-ı Mukaddes
* Nihavent Saz Semaisi
* Şehnazbuselik Saz Semaisi
* Taksimler
* Taş plak.

Fıkraları

Neyzen Tevfik, neyzenliğin ve şiirin yanısıra fıkralarıyla da bilinirdi. Halk tarafından birçok fıkrası bilinse de, edebiyat dünyasında kaynaklarda fıkralarıyla ilgili fazla bilgi yer almamaktadır. Hatta bazı kaynaklar hiç ele almamaktadır.

Başlıca bilinen fıkraları:

* Padişahçılık
* Hamam Sefası
* Edep
* Kırk yıllık ölü

RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments