Yaşından da yaşlı bir ‘adam’
kuyruğun üçüncü sırasında
yüreği acıdan nasır bağlamış
kendisine değil, torunlarına
alacağı üç ekmek, bir de rüzgâr
katık olsun diye gözyaşına
O fotoğraf, çünkü ömrünün hikayesi
Yaşadığı yaşından büyük bir ‘çocuk’
kuyruğun sekizinci sırasında
ucuza kapatılmış yoksulluğu
kendisine değil, kardeşlerine
alacağı beş ekmek, bir de gökyüzü
yorgan olsun diye rüyalarına
O fotoğraf, çünkü ömrünün hikayesi
Anıları çalınmış bir ‘kadın’
kuyruğun en sonunda
alnında nakış misali kederi
kendisine değil, çocuklarına
alacağı altı ekmek, bir de umut
sermaye olsun diye hayatına
O fotoğraf, çünkü ömrünün hikayesi
Ömrüm de bir ‘fotoğraf’ olarak yaşıyor artık
yaşından da yaşlı bir ‘adam’
yaşadığı yaşından büyük bir ‘çocuk’
anıları çalınmış bir ‘kadın’ sûretinde
rüzgâr ve gökyüzü, bir de umut olarak
sabahı erken, akşamı geç ekmek kuyruğunda…
O fotoğraf, benim de ömrümün hikayesi çünkü…
Refik DURBAŞ