Seni seviyorum ve bir şey söylemiş olmuyorum bunu söylemekle
Ben bu yaz kokusunu bir başka zamandan anımsıyorum
ben bu yaz tadını biliyorum, terleyen aşkı
terleyen kasıkları ve şakaları biliyorum
kendimi yokluyorum, burnumu çekiyorum, yaz geçiyor
Yaz geçmeyecekmiş gibi, havada asılı duran sesler
Tembelce ulaşıyorlar hedeflerine
Yazın derin uykusu, uyuşukluğun yazı
Kaşınmanın, uzak iklimlere doğru
Yaz büyük ve ayıp bir çiçeğe benziyor
(Ben bu benzetmeyi anımsıyorum)
Dolunay çırılçıplak
(Bu benzetmeyi de)
Yaz, mezar taşları ısınıyor
Ve kertenkelelerin kanı
Saçlarımdan otlar ve kertenkeleler fışkırıyor
Yaz, bakımsız bahçler
Bakımsız havuzlar
Yaz günleri dilimde tüy bitiyor
Ve aşkın ısırgan otu
İpekten sözler üretiyorum, geleceksen gel
Sözler yorgun düşüp kalıyor yarı yolda
Aşk, ve gecenin kadifesine yazılan sözcükler
Yaz beni derin yatağına çekiyor
Ağlıyorum ve diriliyorum yeniden
Yaz bir ölüm uykusu ve bir gece dürtüsüdür
Serin yıldızlar kuşandığımız
Sözcükler derin sulara batıp çıkıyor
Yaz budur ve roman budur
Yaz beni yaralıyor
Ataol BEHRAMOĞLU