Bakma turaç bakma bana el gibi
Sen bu Çukurova’nın öz kuşu değil misin
Ben bu Çukurova’nın öz oğlu değil miyim
Bakma turaç bakma bana el gibi
Sivas’lardan inmedim mi kar sularıyla
Ekmek deyip sarmadım mı göçümü turaç
Bir tencere can aşını bölüşmedim mi
Bakma turaç bakma bana el gibi
Tunceli’den, Kırşehir’den, Van’dan Bitlis’ten
Sürekavı yemişçene gelen kim ola
Açılmışsa Çukurova yediverengül gibi
Bakma turaç bakma bana el gibi
Bu seleği ben vurmadım bu gelinlere
Bu kızları ben yakmadım böyle ateşe
Sevdaları kara gece kirpikleri güneşli
Bakma turaç bakma bana el gibi
Dağlara, dağlara, dağlara doğru
Çalı çırpı sıla gurbet dağlara doğru
Sarı sıcak ak cibinlik dağlara doğru
Ordu, ordu çekip gider ayçiçekleri
Bakma turaç bakma bana el gibi
Üç etekli ak puşulu türkü bakışlı
Kadınlar yürüyor dağlara doğru
Gülkurusu leylak moru dağlara doğru
Özlemler, acılar dağlara doğru
Sivaslı mı Urfalı mı bilemem gayrı
Kadınlar, kadınlar dağlara doğru
Bilemezler avcının kim olduğunu
Sezmişler tüfeğin doğrultusunu
Kadınlar, kadınlar dağlara doğru
Acılarlı, umutlarlı bütün bir anadolu
Bu sıtmalı gecelere bu beşikleri
Bakma turaç bakma bana el gibi
Ben çalmadım bu davulu karaca duran çaldı
Pir Sultan’ı benden aldı kekliği Silifke’den
Boyasını yaman kardı dadal’dan
Telini de yama gerdi Karacaoğlan’dan
Vurdu mavi, vurdu yıldız, vurdu dağbaşı
Vurdu susuz kuyularda kılkeçi
Turnayı benden aldı gelinciği Erzincan’dan
Vurdu ekmek, vurdu gurbet, vurdu göç
Ben de senin gibi yalnızım turaç
Ben de senin gibi düşman içinde
De ki bir Karacaoğlan, de ki bayburtlu zihni
Bakma turaç bakma bana el gibi
Hasan Hüseyin KORKMAZGİL