Kültür Sanat Edebiyat Felsefe
Çarşamba, Kasım 27, 2024
No menu items!

HİROŞİMA

 

bir sedef kayıktı capon denizlerinde
altın yaldızlı kürekleri
kimbilir kimlerin eleinde
capon denizlerinde
yorgundu -sis çökmüştü- ak uçakları kalkıyordu alanlardan
uzak kasımpatılar çiziyorduk üşümüş kağıtlara
bayraklar örtüyorduk üşümüş çocuklara – ısınıyorduk
biz ne çocuktuk, ama ne çocuktuk, nasıl anlatmalı bilmem
poem caponez diyordu- ama nasıl anlatmalı bilmem
alaturka bir ölümdü, nasıl anlatmalı bilmem.
sular
sular hiç geri dönmüyorlardı
biz ne kırallar büyütmüşüz kiyo
ne kıral korkulara alkışlar!
kitaplar indirmişiz kiyo-sürülerle açlığımıza
sabahlar telliduvaklı geceler kanlıbıçaklı
biz ne kırallar yemişiz büyük kurtuluşlara
nasıl anlatmalı bilmem
alaşafakları söyler bayraklarımız

kiyo kiyo!
beni görmüşlüğün var mı hiç
kaç galeri kaç yitikkent kaç masal morluğu soğumaklarda
ölüler çiçek istemiyorlar kiyo
bu elleri hangi topraklar
ben eşsiz serüvenler delisi matakatakatuka
takdim ederim kendimi
aynalar paramparça kiyo
aynalar hiroşima
fincanımın üstünde ipincecik bir masal
alır beni götürür erguvan yelkenli gemim
güneyden taa güneyden bir yel eser kiyo kiyo
kakaolu muzlu bir yel
bilmem ki nerden gelir tokyo bulvarlarına bahar
yine yalnız saraylarda yine yalnız kırallar
yine capon denizlerinde bir sedef kayık
inanmadan ölmekse pek alaturka
nasıl anlatmalı bilmem
nasıl
nasıl
nasıl sevilir bu altınzincir
bu hergün ölüm
bu gükyüzü yas
bu yakın güneş
bu uzak fujiyama
bilmem ki nasıl
bilmem ki neresinden
bilmem ki kaç güvercin
kaç yürek
kaç kasımpatı
ve kocaman gülleri capon sabahlarının
harakiri karanlıklara

bilmem ki nasıl çizmeli bu yuvarlak sarıyı bu gergin gökyüzünü
ve bu ateş kelebekleri
aynalar paramparça kiyo
aynalar hiroşima

sular geri dönmüyorlar kiyo, sular hiç geri dönmüyorlar
koklanmıyor bu karanfil bu başka temmuzlarda
daha biz havamızı bile kullanmamışken
daha biz hiçbirşeyimizi kullanmamışken
safkan arapları tutup
kıral arabalarına koşmak
bir masal uğruna kiyo, bir hiç uğruna kiyo, ama pek alaturka
ama pek ortaçağlı
ama pek güvercinsiz
volonlar bilmez bunu kiyo
dişliler bilmez
raprapla bir yatakta gitmez bu kocaman sari gülleri bu hızlı düşün
öyle ürkek ki kiyo
öyle kaygan ki kiyo
nası nasıl nasıl anlatmalı bilme
ya nasıl kanamışız gencecik yerlerimizden
o hiç dönülmiyenin ortayerinde
sular geri dönmüyorlar kiyo, sular hiç geri dönmüyorlar

capon denizlerinde bir masal kayık
bir capon şarkısı tokyo bulvarında güneş
yine saray yalnızlıkları yine kıral uykularda başkaldırışlar
yine bayraklar örtülüyor üşümüş çocuklara
yine borular çalınıyor kiyo
yine sürülerle güvercin ellerimizden
tarlalara tezgahlara denizlere bir daha dönememek
bir daha kafa tutamamak bayram sabahlarına
oh kiyo
oh kiyo
oh benim yenik yanım
köle rengim
balinam
ben eşsiz serüvenler delisi matakatakutuka
ben hiç bitmeyen çığlık
aynalar paramparça kiyo
aynalar hiroşima

bir sedef kayıktı capon denizlerinde
altın yaldızlı kürekleri
kimbilir kimlerin ellerinde
capon denizlerinde

(temmuz bildirisi)

Hasan Hüseyin KORKMAZGİL

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments