seni öpüyorum
ilk kayısıyı koparır gibi dalından sabah serinliğinde
ürperiyorum
sonra yeniden öpüyorum
yeniden ürperiyorum
ve bakıyorum
çoktan gelip geçmiş kayısı mevsimi
uzaklarda yaprak döküyor uzandığım dal
resmini yapsam diyorum o ürpertinin
şarkılara döksem diyorum o ürpertiyi
kış geçsin, çiçeklensin, yeniden kayısıya dursun ağacım
ak gemilerle dönsün uzaklardan beklediklerim
sarılara koştukça elim çıldırıyorum
fırtınalar getiriyor belalı yaşım
siz yoksunuz artık ey kaçmalarımın sıradağları
son yavrusunu çoktan doğurdu ardına düştüğüm geyik
gittigider kulaçlarım hırçın sularında nehirlerin
kaldım kitaplar mezarlığında
siz yoksunuz artık ey göçmen bakışlı sabahlarım
silahlarım can çekişiyor akşam alacasında
bu uzun yağmurlarda ayvalar şimdi
büyütüyor geçen yazdan sülün bir aşkı
korkuyorum sessiz ayrılıklardan
korkuyorum bu sarı yağmurlardan
kucaklarında kış meyvalarıyla bu kadınlar
korkutuyor beni, bu bir ayrılık
dallarda unutulmuş vişnelerin mor yalnızlığı
Hasan Hüseyin KORKMAZGİL