Düşkün bir prenstin
muhtaç kalmıştın bu dünyada görünmeye
bitmeyen arzularına muhtaç kalmıştın
Sadece fakir biriydin sana göre
beni görünce öylesine kaptırmştın ki
o eski muhteşem günleri anmaya
fark edememiştin beni
Yine de küllerini getirdin bana
bu kayıp dünyanın sayıklıyan tarihine
benimle geçmek istedin…
Oysa düşkünde olsalar
prensesler iyi bilmeliydi
kimlerle tarihe geçeceklerini
vurulmuş bir insanla kurtulmayı düşlemenin
onu bir kez daha vurmak oldugunu…
Hem artık sayıklayan tarihin bile çok vakti yoktu
düşkün prenseslerin arkadaşlık hatlarını bağışlamaya…
Cezmi ERSÖZ