15.-17. yüzyıl başları arasındaki dönem, uzmanlarca müziğin Rönesans’ı olarak nitelendirilir. Sanat ve edebiyatla ilgili olarak kullanılan bu terim, o dönemde müzik alanında gerçekleştirilen bir dizi hızlı gelişmeye işaret eder. Bu dönemde kontrpuan tekniği yoluyla, birden çok sesin eşzamanlı olarak duyulmasına olanak veren yapıtlar bestelendi. Bunlar çoksesli müziğin ilk örnekleriydi. Aynı dönemde ortaya çıkan öteki müzik biçimlen Fransa’da halk şiirlerinin bestelenmesiyle oluşan şanson’lar ve rondo’lardır.
15. yüzyılda Avrupa’nın en önemli müzik merkezi, Fransa’nın doğusundaki Burgonya Sarayı idi. Buraya dönemin birçok ünlü bestecisi öğretmenlik yapmak ve çalışmak için gelirdi. 16. yüzyılda İtalyan Giovanni Pierlui-gi da Palestrina, Flaman Orlando di Lasso ve Adriaan Willaert, İngiliz Thomas Tallis ve William Byrd gibi sanatçılar besteledikleri missa, motet ve kantatlarla koral müzikte önemli gelişmelere öncülük ettiler.
Rönesans döneminde yalnızca çalgı için bestelenmiş; org, klavsen, klavikord, epinet ve virginal gibi aletlerle çalman müzik önemli ölçüde gelişti.