Hep böyle:
Kömür aldı, mendiller sallandı;
Trenler gitti ona doğru,
İstasyonda deliler gibi bunaldım.
Hep böyle:
Demir aldı, sular çalkandı;
Gemiler gitti ona doğru,
Gözümden bir daha düştü rıhtım.
Hep böyle:
Emir aldı, günün birinde yollandı;
Eller gitti ona doğru,
Yine ben telaş içinde kaldım.