Çıkıyorum içimden, ama yabanıl ruhlar
öyle ki dudağımdaki o yitik titreme
girdiğim her sokak ürkütücü! Ve kül!
Külün içinden bir çıra düşüyor içime
Kalbime! benzin sızdıran belleğimin kuyusuna!
Sesime! sığdıramadığım ruhumun çığlığına!
Oysa algılayan kimse yok bu varoluşta
herkes yama etmiş kendini kendi yırtığına!
Yüzümü bacaya dönüştüren duman değil çığlık
İçimdeki o tinsel yangından oysa
Kaçar gibi düşüyorum bitiyor sokaklar
kalırken yabani ruhlar rolüne
koşarak atlayabilirim yüzümdeki camdan dışarıya!
(Hayaline Firar Edemeyenlerin Afsunu’ndan)