1988. Ankara
Kürt kimliğinin,dili ve müziğinin kendini ifade etme olanaklarından tamamen yoksun olduğu,olağanüstü zor şartların hüküm sürdüğü yıllar. Tıp fakültesinde öğrenim gören bir grup üniversite öğrencisi müzik grubu oluşturma düşüncesiyle bir araya gelir. Bu grup, Türkiye’de yaşayan Kürtlerin,amatör bir düzey fakat profesyonel yaklaşımlarla oluşturulmuş “ilk müzik grubu” sayılabilir.1990 yılında büyük sıkıntılarla yaratılan teknik olanaklarla, ilk albümün kaydını yaparlar.Grup kendi ismini Koma AMED olarak kararlaştırır. ve ardından Kulilka Azadi adlı ilk albümlerini çıkarırlar 1991 yılında kürtçe hala yasaklıdır. ve tabi ki albümde yasaklanır. Kulilka Azadi,küçük bir teyple yapılan kopyalarla çoğaltılarak elden ele halka ulaştırılır. 1992 yılında Kulilka Azadi “Yeni Dünya Müzik” ten çıkar.
KULİLKA AZADİ: Derlemeler grup elemanlarının kendilerine ait ve ağırlıkla Orta Anadolu’da yaşayan Kürtlerin geleneksel ezgilerinden oluşuyor.
Orijinali Kürtçe’nin Sorani lehçesinde söylenen ve Türkçe’ye “Ağlama Yar” adıyla dönüştürülen halk ezgisi “Seyran Mangi”de grubun derlemeleri arasında yer alıyor.
Beste çalışmaları içinde kendi yazdıkları sözler dışında Muzaffer İlhan ERDOST’ un “Özgürlük Gülü ” şiirinin Kürtçe çevirisiyle bir CİGERXWİN şiiri yer alıyor.
İtalyan Halk Ezgisi “Çav Bella” ilk kez bu albümde ve Koma Amed çevirisiyle Kürtçe’ye uyarlandı.
Grubun albümünde yer alan bir başka uyarlama, “Telli Telli” M. MUNGAN / M. LOIZOS imzalarını taşıyor. Bu şarkının bir özelliği de albüm kayıtlarının yapılabilmesi için stüdyo sahiplerini ikna etmeye oldukça yardımcı olmuş olması.Kulilka Azadi içinde; Evdılmelik Şexbekir, Gülşen Çetin, Savaş Çakmak, Rohat Kutlay, Fikri Kutlay, Ahmet Kaya ve Kart yer aldılar.Albümde söz, müzik, derleme, çeviri ve uyarlamalara imza atmış ve ağırlıklı solist olarak yer alan Evdılmelik ŞEXBEKİR aynı zamanda Kürt Müziğinde birçok “ilk” e imza atarak 1992 yılında özgürleşme mücadelesi içinde yaşama veda etti.
1993
Istanbul- Kürt dili, kültürü ve müziğinin gelişimi için kurumlaşmaların geliştiği yıllar.Koma Amed çalışmalarını İstanbul’ a ” Mezopotamya Kültür Merkezi “ne taşıdı.Ve daha yoğun bir çalışma dönemi başladı.Koma Amed geçirdiği bu yıllar içinde hiç sahneye çıkmadı, çıkamadı.Bazı küçük kitlesel buluşmalarda ve yalnızca bir düğünde (1991) halkla yüz yüze ezgilerini sunabildi.
1994
Koma Amed’in sahne pratiği için ilk ve oldukça önemli tecrübelerin yaşandığı bir yıl.Grubun Haziran ayında halka açık olarak verdiği konser Kürt müziğinin (kendi kurumları dışında)Türkiye coğrafyasında verilen ” ilk solo konser” iydi.İzin alınması gereken hiçbir etkinlik başvurusu Kürt isimli gruplara açık değildi .Koma Amed, birkaç Avrupa ülkesinde Kürtlerin büyük kitlesel katılımlar gösterdiği politik ve kültürel buluşmalarına çağrılarak sahne aldı.
1995
Kürtlerin sosyal, siyasal, ve kültürel ifadelerinin daha güçlü hayat bulduğu bir dönem.Kürt müziği kaynakları daha olanaklı ve yoğun çabalarla açığa çıkarılıyor, giderek yeni ve çok çeşitli yorumlarla buluşuyor.Birey ve ekip çalışmalarında tecrübeler gelişiyor, deneysel yorumlar zenginleşiyor.Koma Amed, gruba katılan yeni elemanlarıyla yeni bir albüm hazırladı.”Agır u Mırov” adı verilen albüm, 1995 de Anadolu Müzik’ten Kom Müzik’den çıktı.
AGIR Û MIROV
Farklı renk ve gırtlak özellikli seslerin buluştuğu grup, birçok bölgeden derlemelerini ve beste çalışmalarını yorumladı.Koma Amed, düzenlemelerine imza attıkları bu ikinci albümlerinde Kürtçe’nin üç lehçesine de yer verdi.Serhat, Mardin, Malatya ve Urmiye’den seçilen 6 halk ezgisinin 4 ü Koma Amed derlemesi.Grup,dönemin tüm yakıcılığı içinden oluşturduğu müzikal duyarlılığını da 5 beste çalışmasıyla albümüne yansıttı.Albümde H.KAYTAN imzasıyla Kürtçe’ye uyarlanmış bir Fars marşı da yer alıyor.Agır u Mırov içinde; Serhat , Merdan, Birkan, Fikri, Memo, Ahmet, Mehmet, Evin ve Süleyman yer aldılar.Aynı yılın Şubat ayında İtalya’daki bir grup belediyenin çağrısı üzerine 13 şehri kapsayan “SERHILDAN” adlı turnesini gerçekleştirdi.
Bu, Avrupalıların bir Kürt müzik grubuna yaptığı “ilk turne çağrısı”ydı.Koma Amed ve Kürt dilini kullanan tüm müzisyenler, politik dengeler nedeniyle ekonomik ve sosyal olarak hiçbir zaman profesyonel çalışma olanaklarına sahip olamadılar.Bu profesyonel bakışa engel olmasa da, özgür yaratım ve sunum hakkını ortadan kaldıran bir gerçek olarak halen yaşanıyor.Bu koşullar Koma Amed elemanlarında da sürekli bir akışı ve değişikliği mecbur kıldı.
1997
Bu yıllarda birçok Avrupa ülkesinde, Türkiye metropollerinde çeşitli konser ve etkinliklerde ezgilerini sunan Koma Amed’ in yeni düşüncesi uzun süreden beri derledikleri ve sahne repertuarlarında yoğunca yer verdikleri halk ezgilerini bir albümde toparlamak üzerinde gelişti.Yarısı İstanbul yarısı Avrupa’ da yaşamak zorunda bırakılmış elemanlarıyla Koma Amed, iki ayrı stüdyo kaydıyla ” Derguş ” ismini verdiği çalışmasını tamamladı.Albüm 1997 yılında Ses Plak’ tan 1998 de Kom Müzik’ ten çıktı.
DERGUŞ
Derleme ve düzenlemeleri Koma Amed imzası taşıyan bu albümde Serhat ve Botan bölgesi ezgileri yer aldı.Vokal ve enstruman düzenlemelerinde önceki albümlerden farklı deneysel yaklaşımlarla buluşturulan Kürt halk ezgilerini bu albümde 5 ayrı solo ses yorumladı.Grubun, Kürt müziği kaynağına ve bu kaynağı yorumlayışına işaret etmesi açısından özel bir çalışma olan Derguş, çok çeşitli kesimler / kimlikler tarafından da ilgiyle karşılandı.Yaşanan mecburi ayrılıklar grubun çalışmalarını zorlaştırıp ağırlaştırsa da, Koma Amed her dönem yeniden toparlanıyor ve yarattığı müzikal geleneği sürdürüyor.
1998
Grup, Ağustos ayında yeni elemanlarında katılımıyla uzun aradan sonra tekrar sahneye döndü.
1999
Mart ayında Rusya turnesine çıktı.Bu tarihten sonra Türkiye’nin ve Avrupa ülkelerinin birçok şehrinde konser ve etkinliklere çıkan Koma Amed Kürt coğrafyasında da etkinliklere katılma imkanı bulabildi.
2000
Mart ayında Adıyaman’da, yaşadığı coğrafyadaki ” ilk -izinli- Kürt müziği konseri” ni gerçekleştirdi.2000 Newroz kutlamalarında Amed ( Diyarbakır )de sahne aldı ve hakkında soruşturma açıldı… Şimdi Koma Amed, adını aldığı şehirde, Amed’ de bildik yasaklardan daha özel bir yaklaşım sonucu konser veremiyor.Eylül ayında İstanbul’daki ” ilk -izinli -Kürt müziği konseri” ni sundu.
Grup daha sonraları siyasi nedenlerle dağıldı.Grubun bazı elemanları “Çar Newa – Dört Ezgi” adı ile yeni bir grup kurup “Si – Gölge” adında bir albüm çıkardı.