köpürerek uzaklaşan sulara siniyor sesim
bana bir hasret şarkısı bestele
al bu sus işaretleri senin olsun
satır aralarına gömdüğüm şiirlerim de
eski nehir havzalarıma dönüyorum
kırgın değilim güneşe
buharlaşır zamana bırakılan günler
öfkem kendime
aşıkların kavuştuğu duraklarda
ayrıldım kendimden
yağmursuz, topraksız bir erdeme tutsak
susturup yasak bir ülke gibi
yanan tenini yılların
demir asa yürüdüğüm yolları da unut
kaçırmadım gözlerimi engizisyon yargıçlarından
ama yıkamadım içimdeki karakolları
şimdi tütsüler, dualar uğurluyor bedenimi
bir muse ağlıyor, yüreği yarım
kalmış şiirlerimde
bilmiyorlar
postacı hiç uğramasa
mimozalar açmasa da
bir buzdağının altında atıyor hâlâ kalbim
birikmiş gökleri ve prangaları dizelerde
taşır sonsuza
hançeri, nehri ve kederi
ölüm petrolsüz ve protokolsüz bir ülke
bir şairin
en içten şiiri
Ruhan MAVRUK
Öteki-siz Dergisi 2002 14-15. sayısı