Kültür Sanat Edebiyat Felsefe
Çarşamba, Ekim 16, 2024
No menu items!
Ana SayfaErkan Küçük (Makale)Euripides'in hakikate açık gözleri | Erkan Küçük

Euripides’in hakikate açık gözleri | Erkan Küçük

Geçen hafta Euripides (M.Ö. 480- M.Ö.406) ’in Bakhalar oyunuyla ilgili bir eleştiri kaleme almıştık; bu hafta ise Euripides’i tanıyalım.

“Antik Yunan tragedyasının en tartışmalı yazarı olan Euripides, aynı anda hem ilk “modern” yazar, hem tragedya sanatının mezar kazıcısı, hem de Altın Çağ’ın en büyük yazarı olarak”( Beliz Güçbilmez, İroni ve Dram Sanatı, Deniz Kitabevi, s.46)  tanımlanan ozan, inançların azaldığı, karmaşanın arttığı bir toplumsal durumda Tragedya ozanlığı  yapmıştır. Bu belirsizliklerle dolu acımasız ortamda Euripides algısını, inandırıcılığını kaybeden mitolojik bir dünyadan, insanların, bireyin, kadının gerçekçi, canlı dünyasına çevirmiştir. Bundan dolayı Euripides’in tragedya tarzı gelenek kırıcı olarak nitelendirilmiştir. Onun hakkında hem kendi çağdaşları hem de Nietzsche gibi modern düşünürler bir çok olumsuz yargıda bulunmuşlardır. Öncelikle eleştiri konusu kendinden önceki ozanların yaptığı gibi tragedya konuları seçerken özenli davranmayıp kutsal tragedya sanatına uygun olmayan konuları işlemiş olmasıdır. “Phedra’nın üvey oğlu için duyduğu aşkı, Medea’nın çocuklarını öldürmesi ve Pasiphae’nin bir boğaya olan tutkusunu işlemesi” (Oscar Brocket, Tiyatro Tarihi ,Dost yay. s.31) ve sık sık karakterlerin Tanrısal adaleti sorgulamaları gibi noktaları sorun olarak görmüşlerdir. Bunların yanında oyun olasılık ve zorunluluk yasasına bir çok noktada uymayan olay örgüsü örneğin deux ex machine kullanımı nedeniyle zayıf bir ozan olarak ifade edilmiştir.

Bu olumsuz eleştirilerin karşısında Euripides oyunları pek çok noktada farklı olması nedeniyle üstün yönleri de mevcuttur. Olumlanabilecek özelliklerinin kaynağı onda var olan gerçekçi boyuttur. Kendi bulunduğu dönemin dinsel olandan kopyama başlamasının büyük etkisi vardır.  

Onun çağında kendini gösteren en önemli kültürel farklılık felsefenin güçlü bir şekilde sesini duyurmasıydı. Nasıl ki tragedya mitosun aşılmasıysa, felsefede tragedyayı söylemiyle aşmaktaydı. Belki de Euripides’in filozoflarla kurduğu ilişkiler (ki onun , Anagsagoras, Protogoras ve Sokrates gibi filozoflarla arkadaşlığı vardı)  onun oyunlarında ortaya çıkan farklılığın nedeniydi. Felsefenin getirdiği “bireyci eğilimle gelişen kuşkuculuk onda yaratıcı yola yönelmiştir. (Özdemir Nutku,  Dünya Tiyatro Tarihi-1, s.39)

Var olanı olduğu gibi kabul edip korumaktan ziyade eleştirel bir tutum alması onu ayrıksı bir yazar kılmıştı. Onun oyunlarının bir çoğun da açığa çıkan traji- komedya onu diğer ozanlardan çok daha gerçekçi kılmaktaydı.

Euripides günümüze en fazla oyunu kalan tragedya ozanı olmuştur. Elimizde bulunan on sekiz oyunu şunlardır: Alkestis, Medea, Hippolytos, Heraklis’in Çocukları, Andromak, Hekabe, Herakles, Yalvaran Kızlar, İon, Troyalı Kadınlar, Elektra, İphigenia Tauris’te, Helena, Fenikeli Kadınlar, Orestes, Bakkhalar, İphigenia Auilis’te, Kikloplar.

RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments