Amerikalıların çoğunun sosyalizm konusunda bildikleri tek şey, ondan hoşlanmadıklarıdır. Bunlar sosyalizmin, ya uygulanamaz olduğu için gülünç ya da şeytan işi olduğu için korkulacak bir şey olduğuna inandırılmışlardır. Bu durum, kaygı vericidir. Amerika Birleşik Devletleri’nde, şu günlerde, çok yaygın olan bu derece önemli bir konuyu, pek üstünkörü ve taraf tutucu görüşlere dayanarak, görmezlikten gelmek ya da suçlamak yanlıştır. Sosyalizm, dünya ölçüsünde bir harekettir. Ondan, bu ülkede nefret eden milyonlara karşılık, başka ülkelerde çok memnun olan milyonlar Bu kitapta sunulan bilgiler, Leo Huberman’m The Truth About Socialism adlı kitabından özetlenerek hazırlanmıştır. vardır. Şimdiye kadar hiç bir düşünce, bu kadar kısa zamanda, böylesine çok insanın hayalgücüne egemen olmamıştır.
Sosyalizm daha şimdiden 200.000.000 insanın yaşama biçimi olmuştur; bu, yeryüzünde yaşayanların altıda biri demektir. Daha 600.000.000 insanın yaşama biçimi olmaya doğru da hızla gitmektedir. Bu iki grup, birarada, dünya nüfusunun aşağı yukarı üçte birini oluşturur.
Bu nedenle, sosyalizmin birçok Amerikalı için pis bir sözden öte bir şey sayılmaması acınacak bir durumdur, îyi olsun kötü olsun, onunla savaşılsın ya da ona ulaşılmaya çalışılsın, ilkin sosyalizmin iyice bilinmesi, anlaşılması gerekir.
Kitabın ilk yarısında, ana çizgileriyle, kapitalizmin sosyalist ekonomi açısından tahlili yapılmış, özellikle Amerika Birleşik Devletlerinin bugünkü durumu gözönünde bulundurularak, kapitalizmin yapısı ve kusurları incelenmiştir. Kitabın ikinci yarısında –en büyük düşünürleriyle ve bunların öğrettikleriyle birlikte– sosyalizm teorisi ele alınmaktadır. Temel sosyalist öğretinin gelişmesinde en önemli ve etkili iki kişi, Karl Marx ve Friedrich Engels olmuşlardır. Günümüze kadar yaşayarak gelen ve bugün de her kıtada hareketin temel taşı olan –ve bu kitapçığın da temelini oluşturan– bu iki insanın sosyalizm anlayışıdır.
Bir uyarıda bulunmak isterim: burada çizdiğimiz tablo, yalın ve katıdır. Bu, bazı okurları yıldıracak, bazılarını da öfkelendirecektir. Bunu olağan karşılamak gerekir. Bir insanın davranış ve inançlarına böylesine karşı çıkılması daima bir şok etkisi yapar. Bunun için aklı başında okur, sosyalist felsefe konusunda belirli bir sonuca varmadan önce, kitapçığın bütününü okumalıdır,
Son olarak şu da unutulmamalı: bu küçük kitap, yalnızca sosyalizme bir giriş, sosyalizmin ana çizgilerini belirten bir taslaktır. Bu konudaki yazın çok geniştir; konuya ilgi duyan okur, bu alfabe ile yetinmemeli, konuyu lâyık olduğu derinlik ve genişlikle ele alan başka birçok yapıta el atmalıdır.