sesinizde yalnızlık mı, orman mı
bana biraz benden bahsetseniz
serçeler uyanmadı daha
biraz daha gitmeseniz
kendime bulduğum adları söyleyemem
bir sokak vardı ama uzun bir sokak
ben size gelmiştim, ona akşam dediler
kurmalı bir saatin günahını alarak
bana ölüm çıktı, yaklaştım ona, öptüm
ağzımda yırtık bir geçmiş, yara, tuz
ben ölüm dedikçe evim oluyor
biraz da siz demeyin n’olursunuz
geçtim kedili eşiklerden,-hoş geldiniz ey acı
kapısız evlerden gelmişsiniz, buyrun susun
demek küçük yangınlara alışkın bu çocukluk
hep ardından gidecek o bomboş ruhun
o zaman pencereden sarkın akşam oluyor
bir köprü bir treni geçiyor ansızın
kulağımda bir ses, ama nedir söyleyemem
belki anısıdır yalan bir sözün
Sincan İstasyonu, sayı 1, 2007
Selim TEMO