Kültür Sanat Edebiyat Felsefe
Perşembe, Ekim 17, 2024
No menu items!
Ana SayfaKitaplıkEnternasyonel İçindeki Sahte Bölünmeler - Marx - EngelsEnternasyonal İçindeki Sahte Bölünmeler | Birinci Bölüm - Marks - Engels

Enternasyonal İçindeki Sahte Bölünmeler | Birinci Bölüm – Marks – Engels

ŞİMDİYE dek, Genel Konsey, Enternasyonalin iç çekişmelerine herhangi bir biçimde müdahale etmekten tamamıyla kaçınmış ve Birliğin bazı üyeleri tarafından iki yıldan fazla bir zamandır kendisine karşı girişilen açık saldırılara hiç bir zaman açıkça yanıt vermemiştir.
Ama, Enternasyonal ile, kurulduğundan beri ona karşı düşmanlık etmiş bir dernek[1*] arasındaki kafa karışıklığını bazı düzenbazların kasıtlı olarak sürdürmek yolundaki inatçı çabaları karşısında, Genel Konsey, bu suskunluğunu sürdürebildiyse bile, kurulduğundan bu yana Enternasyonalin en ciddi sınavını verdiği bir sıra, bu derneğin yarattığı skandallar sayesinde Avrupa gericiliğinin sağladığı destek, Genel (sayfa 296) Konseyi, bütün bu entrikalara ilişkin tarihsel gerçekleri ortaya koymakla yükümlü kılmaktadır.
I
Genel Konseyin Paris Komününün düşmesinden sonraki ilk eylemi, Fransa’da İç Savaş konusundaki Çağrısını yayınlamak oldu ve, burada, Komünün o anda burjuvazinin, basının ve Avrupa hükümetlerinin, yenik düşmüş Parislilere en aşağılık iftiralar yağdırmalarına bahane yaratan bütün eylemlerine arka çıktı. Bizzat işçi sınıfından olan bazıları bile davalarının yitirilmiş olduğunu hâlâ anlamıyorlardı. Konsey, bu gerçeği, öteki şeyler yanında, iki üyesinin, çağrıda yeralan arka çıkmanın tümünü reddeden Yurttaş Odger ve Lucraft’ın, istifalarıyla anladı. Paris olaylarına ilişkin olarak işçi sınıfı saflarındaki görüş birliğinin, bu çağrının bütün uygar ülkelerde yayınlanmasıyla sağlandığı söylenebilir.
Öte yandan, Enternasyonal, burjuva basınında ve özellikle önde gelen İngiliz gazetelerinde çok güçlü bir propaganda olanağı bulmuştur; Çağrı, bunları, Genel Konseyin yanıtlarıyla sürdürülen polemiğe katılmaya zorlamıştır.
Çok sayıda Komün mültecisinin Londra’ya gelmesi, Genel Konseyin bir Yardım Komitesi halini almasını ve sekiz ayı aşkın bir süre, olağan görevlerini yürütmenin yanısıra, bu işlevi de yerine getirmesini gerektirdi. Söylemeye gerek yok ki, Komünün yenik düşmüş ve sürülmüş kişilerinin burjuvaziden bekledikleri hiç bir şey yoktu. İşçi sınıfına gelince, yardım çağrıları zor bir ana rastladı. İsviçre ve Belçika, desteklemek ya da Londra’ya göndermek durumunda kaldıkları mültecilerden kendilerine düşen payı zaten almış bulunuyorlardı. Almanya’da, Avusturya’da ve İspanya’da toplanan fonlar, İsviçre’ye gönderilmişti. Sonuncu hesaplaşması Newcastle’da yer almış olan İngiltere’deki dokuz saatlik işgünü için verilen büyük savaş,[205] hem işçilerin bireysel katkılarını ve hem de, aslında, tüzük gereğince, ancak iş uyuşmazlıkları için kullanılabilecek olan Trade-Unionların kurdukları fonları tüketmişti. Bu arada Konsey, her hafta dağıttığı (sayfa 297) parayı, titiz bir çalışmayla ve yazışmayla kıdım kıdım bir araya getirebildi. Amerikalı işçiler bu çağrıya istenilenden daha cömertçe karşılık verdiler. Konsey, dehşete kapılmış burjuvazinin Enternasyonalin kasalarında istiflenmiş olduğuna inandığı milyonları ne yazık ki kullanamamıştır!
Mayıs 1871’den sonra, Komün mültecilerinin bazılarından, savaş yüzünden içersinde Fransız tarafının artık temsil edilmediği Konseye katılmaları istendi. Yeni üyeler arasında, bazı eski enternasyonalciler ve devrimci enerjileriyle tanınan ve seçilmeleri Paris Komününe bağlılık belirtisi olan kimselerden oluşan küçük bir azınlık vardı.
Bütün bu sıkıntılar arasında Konsey, bir de, o sıra toplantıya çağırmış olduğu Delegeler Konferansı için hazırlanmak zorundaydı.[206]
Bonapartçı hükümet tarafından Enternasyonale karşı alınmış olan sert önlemler, Basle Kongresinin bir kararı uyarınca Paris’te toplanması gereken Kongrenin yapılmasını engellemişti. Genel Konsey, Tüzüğün 4. maddesinin kendisine verdiği yetkiyi kullanarak, 12 Temmuz 1870 tarihli tamimi ile Kongreyi Mainz’de topladı. Aynı sırada, çeşitli federasyonlara gönderdiği mektuplarda, Genel Konseyin yerinin İngiltere’den bir başka ülkeye aktarılmasını önerdi ve delegelere bu konuda kesin yetki verilmesini istedi. Federasyonlar, oybirliği ile, Genel Konseyin Londra’da kalmasında ısrar ettiler. Bundan birkaç gün sonra başlayan Fransa-Prusya savaşı, Kongreyi toplama konusundaki her türlü planın bir yana bırakılmasını gerektirdi. Danıştığımız federasyonların, bize, gelecek Kongrenin tarihini siyasal duruma göre saptama yetkisini vermeleri bundan sonradır.
Siyasal durum izin verir vermez, Genel Konsey, 1865 Konferansını ve her Kongrenin kapalı yönetsel oturumlarını örnek alan kapalı bir konferans topladı. Jules Favre’ın bütün hükümetlerden, İngilizlerden bile, mültecilerin adi suçlular olarak iadelerini istediği; Dufaure’un Tarım Meclisine Enternasyonali yasaklayan bir yasa -ki sonradan bunun iki yüzlü bir kopyasını Malon Belçikalılara sunmuştur- önerdiği;[207] İsviçre’de, bir Komün mültecisinin, federal hükümetin kendisi hakkında geri iade edilme kararı almasını beklerken gözaltına alındığı; Enternasyonal üyelerinin (sayfa 298) avlanmasının Beust ile Bismarck arasındaki ittifakın açık temeli olduğu ve Victor-Emmanuel’in bu ittifakın anti-Enternasyonal hükmünü derhal benimsediği; kendisini tamamıyla Versailles kasaplarının emrine veren İspanyol hükümetinin Madrid Federal Konseyini Portekiz’e iltica etmeye zorladığı;[208] son olarak, Enternasyonalin ilk görevinin kendi örgütünü güçlendirmek ve hükümetlerin yaptığı düello çağrısını kabul etmek olduğu bir sırada, açık bir Kongre yapmak olanaksızdı ve bu olsa olsa kıta delegelerinin ihbar edilmeleri sonucunu verirdi.
Genel Konsey ile düzenli ilişki içersinde olan bütün kesimlerin, açık bir toplantı olmasa bile, ciddi güçlüklerle karşı karşıya olan bir Konferansa çağrılmaları uygun bir zamanda oldu. Fransa, içinde bulunduğu durum yüzünden, elbette, delegelerini seçemedi. İtalya’da o sıra örgütlü tek kesim Napoli kesimiydi; ama tam bir delege önereceği sırada ordu tarafından dağıtıldı. Avusturya ve Macaristan’da en faal üyeler hapse atılmışlardı. Almanya’da en çok tanınan üyelerden bazıları vatana ihanet suçundan mahkum olmuşlar, ötekiler ise içeri atılmışlar ve partinin fonları bunların ailelerine yardım için harcanmıştı. Amerikalılar, Konferansa Enternasyonalin oradaki durumuna ilişkin ayrıntılı bir muhtıra gönderdiyseler de, delegasyona ait parayı mülteciler için kullanmışlardı. Bütün federasyonlar, aslında, açık bir kongrenin yerine kapalı bir konferansın yapılması gerekliliğini kabul etmişlerdi.
17-23 Eylül 1871 tarihleri arasında Londra’da yapılan toplantıdan sonra, Konferans, Genel Konseye, aldığı kararları yayınlama, yönetmelikleri birleştirme ve bunları gözden geçirilmiş ve düzeltilmiş Genel Tüzük ile birlikte üç dilden yayınlama, üyelik kartlarının yerini mühürlü belgelerin alması yolundaki kararı uygulama, İngiltere’deki Enternasyonali yeniden örgütleme,[209] ve, son olarak, bu çeşitli işler için gerekli parayı sağlama yetkisini verdi.
Konferans belgelerinin yayınlanmasının ardından gerici basın, Paris’ten Moskova’ya, Londra’dan New-York’a kadar, işçi sınıfı politikası konusundaki kararın Enternasyonalin (sayfa 299) derhal yasa-dışı bırakılmasını gerektirecek kadar tehlikeli tertipler içerdiğini -Times bu kararı “soğukkanlılıkla hesaplanmış bir küstahlık” diye suçladı- ilan etti. Öte yandan, sahtekar sekter kesimlere ağır bir darbe indiren karar,[210] uluslararası polise Genel Konseyin ve Konferansın alçakça despotluğuna karşı sözümona koruduğu işçilerin sınırsız özgürlükleri konusunda gürültülü bir kampanya başlatmak üzere uzun zamandır beklediği fırsatı verdi. İşçi sınıfı kendisini o denli “ağır bir baskı altında” hissetti ki, Genel Konseye, Avrupa’dan, Amerika’dan, Avustralya’dan hatta Hindistan ve Güney-Doğu Asya’dan yeni üyelerin alınması ve yeni kesimlerin kurulması yolunda raporlar geldi.

II
Uluslararası polisin yakınmalarına benzer ihbarların burjuva basınında yeralması bizim Birliğin içinde bile yankılar uyandırdı. Görünüşte Genel Konseye, ama aslında Birliğe yöneltilmiş bazı entrikalara girişildi. Bu entrikaların ardında Rus Mihayl Bakunin’in babalık ettiği kaçınılması olanaksız Uluslararası Sosyalist Demokrasi İttifakı vardı. Bakunin, Sibirya’dan dönüşünde, Herzen’in Kolokol’unda[211] yazmaya ve uzun deneyimlerinin sonucu olan Pan-slavizm ve ırk savaşı düşüncelerini yaymaya başladı.[212] Daha sonra, İsviçre’de bulunduğu sıra, kendisine Enternasyonale karşı kurulmuş olan Barış ve Özgürlük Ligasının[213][214] Liga ile ittifak kurmasını önerdi. Kongre, oybirliği ile, iki seçenek önerdi: Liga ya Enternasyonal ile aynı amacı taşıyordur, ki bu durumda varolması için bir neden yoktur; ya da amacı farklıdır, ki bu durumda bir ittifak olanaksızdır. Bakunin, birkaç gün sonra, Liganın Bern’de toplanan Kongresinde, tersyüz etti. Derme-çatma bir program önerdi, bu programın bilimsel değeri şu tek tümcecikten anlaşılabilir: “sınıfların iktisadı ve toplumsal eşitliği.”[215] Önemsiz bir (sayfa 300) azınlık tarafından desteklenince, Enternasyonalin Genel Tüzüğünün yerine Liganın reddetmiş olduğu bu derme-çatma programı geçirmeyi ve Genel Konseyin yerine kendi kişisel diktatörlüğünü geçirmeyi kafasına koyup, Enternasyonale katılmak üzere, Birlikten ayrıldı. Ve bu amaçla Enternasyonal içinde Enternasyonal olmayı amaçlayan özel bir araç yarattı – Uluslararası Sosyalist Demokrasi İttifakı.
Bakunin bu derneğin kurulması için gerekli unsurları, İtalya’da bulunduğu sıra kurmuş olduğu ilişkilerde ve kendisine özel görevliler olarak ve İsviçre’de, Fransa’da ve İspanya’da Enternasyonalin üyeleri arasından adam bulmada hizmet eden küçük bir Rus mülteci grubunda buldu. Ama ancak Belçika ve Paris Federal Konseylerinin İttifakı tanımayı peşpeşe reddetmelerinden sonradır ki, “yanlış anlaşılmış” Bern programının sadık bir kopyasından başka bir şey olmayan yeni derneğin tüzüğünü Genel Konseyin onayına sunmaya karar verdi. Konsey buna 22 Aralık 1868 tarihli şu tamimle karşılık verdi:

GENEL KONSEYDEN ULUSLARARASI SOSYALİST DEMOKRASİ İTTİFAKINA

Bir ay kadar önce, bazı yurttaşlar , “siyasal ve felsefi sorunları yüce eşitlik, vb. ilkesi temeli üzerinde incelemenin kendi özel görevleri” olduğunu belirterek, Cenevre’de, Uluslararası Sosyalist Demokrasi İttifakı adını taşıyan yeni bir uluslararası derneğin Girişimci Merkez Komitesini kurdular.
Bu Girişimci Komite tarafından yayınlanan program ve tüzük, Uluslararası İşçi Birliğinin Genel Konseyine ancak 15 Aralık 1868’de iletilmiştir. Bu belgelere göre, adı geçen İttifak, “Enternasyonalin içinde tamamen erimiştir” ve aynı zamanda da, Birliğin tamamen dışında kurulmuştur. Sırasıyla Cenevre,[216][217] ve Brüksel kongrelerinde seçilmiş olan Genel Konseyin yanısıra, Girişimci Komitenin hazırladığı tüzük gereğince, Cenevre’de kendi kendini atayan bir başka Genel Konsey olacaktır. Enternasyonalin yerel gruplarının yanısıra, İttifakın, Enternasyonalin ulusal bürolarından bağımsız çalışan kendi ulusal büroları aracılığı ile “İttifakın (sayfa 301) Merkez Bürosundan Enternasyonale kabul edilmelerini isteyecek” yerel grupları olacaktır; İttifak merkez komitesi, Enternasyonale böylece katılma hakkını kendinde görmektedir. Son olarak, Uluslararası İşçi Birliği Genel Kongresinin taydaşı, İttifakın Genel Kongresinde de yer alacaktır, çünkü, Girişimci Komitenin tüzüğünde belirtildiği gibi, Uluslararası Sosyalist Demokrasi İttifakı delegasyonu, yıllık işçi kongresinde Uluslararası İşçi Birliğinin bir şubesi olarak, “kendi toplantısını ayrı bir binada yapacaktır”.
Uluslararası İşçi Birliğinin hem içinde ve hem de dışında faaliyet gösteren ikinci bir uluslararası organın varlığının bu Birliği dağıtmanın en emin yolu olacağını; birkaç kişinin oluşturduğu her grubun, herhangi bir yerde, Cenevre girişimci grubunu taklit etme ve, azçok haklı gerekçelerle, Uluslararası İşçi Birliğinin içersinde başka özel görevlere sahip başka uluslararası birlikleri sokma hakkına sahip olacağını;
Uluslararası İşçi Birliğinin, böylelikle, çok geçmeden, her milliyetten ve partiden entrikacıların oyuncağı haline geleceğini;
dahası, Uluslararası İşçi Birliği Tüzüğünün, üyeliğe, ancak yerel ve ulusal şubeleri kabul ettiğini (bkz: Tüzüğün 1. ve VI. maddeleri);
Uluslararası İşçi Birliği kesimlerinin Uluslararası Birliğin Tüzüğüne ve yönetmeliklerine ters düşen tüzük ve yönetmelikler kabul edemeyeceklerini (bkz: yönetmeliklerin XII. maddesi);
Uluslararası İşçi Birliğinin Tüzüğünün ve Yönetmeliklerinin ancak Genel Kongre tarafından değiştirilebileceğini, bunun için de, hazır bulunan delegelerin üçte-ikisinin böyle bir değişiklik lehinde oy kullanmaları gerektiğini (bkz: yönetmeliklerin XIII. maddesi);
Brüksel’deki Genel Kongrenin Barış Ligasına karşı oybirliği ile aldığı kararlarında bu sorunun zaten karara bağlanmış bulunduğunu;
bu kararlarda, Kongrenin, Barış Ligasının var olması için hiç bir gerekçenin bulunmadığını, çünkü, son açıklamalarına göre, amacının ve ilkelerinin Uluslararası İşçi Birliğininkilerle aynı olduğunu ilan ettiğini; (sayfa 302)
İttifakın Cenevre girişimci grubunun bazı üyelerinin, Brüksel Kongresi delegeleri olarak, bu kararlar lehinde oy kullanmış olduklarını gözönüne alan Uluslararası İşçi Birliği Genel Konseyi, 22 Aralık 1868 tarihli toplantısında, oybirliği ile şu karara vardı:
1) Uluslararası Sosyalist Demokrasi İttifakının tüzüğünün, Uluslararası İşçi Birliği ile olan ilişkileri belirleyen bütün maddelerinin geçersiz ve anlamsız olduklarını ilan eder.
2) Uluslararası Sosyalist Demokrasi İttifakı, Uluslararası İşçi Birliğinin şubeliğine kabul edilemez. Lozan
Londra, 22 Aralık 1868     G. Odger     Toplantı başkanı
R. Shaw     Genel Sekreter

Bundan birkaç ay sonra, İttifak, Genel Konseye tekrar başvurarak, ilkelerinin kabul edilip edilmediğini sordu; evet mi, hayır mı? Eğer evet ise, İttifak kendisini Enternasyonalin kesimleri içersinde eritmeye hazırdı. Buna yanıt olarak 9 Mart 1869 tarihli şu tamimi aldı:

GENEL KONSEYDEN ULUSLARARASI SOSYALİST DEMOKRASİ İTTİFAKI MERKEZ KOMİTESİNE

Tüzüğümüzün 1. maddesine göre, Birlik, aynı amaca, yani işçi sınıfının karşılıklı dayanışmasına, ilerlemesine ve kesin kurtuluşuna yönelik bütün işçi derneklerini kabul eder.
İşçi sınıfının çeşitli ülkelerdeki kesimleri kendilerini, farklı gelişme koşulları içersinde bulduklarından, bunların gerçek hareketi yansıtan teorik görüşleri de, bunun zorunlu sonucu olarak farklı olmaktadır.
Ama Uluslararası İşçi Birliği tarafından kurulan eylem birliği, değişik ulusal kesimlerin yayın organlarının kolaylaştırdığı düşünce alışverişi ve, son olarak, Genel Kongrelerdeki dolaysız tartışmalar, kuşkusuz, yavaş yavaş ortak bir teorik program yaratacaktır.
Bundan dolayı, İttifakın programını eleştirel bir incelemeden geçirmek Genel Konseyin işi değildir. Bunun proleter hareketin yeterli bir ifadesi olup olmadığını araştırmak zorunda değiliz. Saptamak zorunda olduğumuz tek şey, bunun Birliğimizin genel eğilimine, yani işçi sınıfının kesin kurtuluşuna ters düşen bir şey içerip içermediğidir. Programınızda (sayfa 303) bu koşulu yerine getirmeyen bir tümce vardır. 2 maddede şöyle deniyor:
“(İttifak) her şeyden önce sınıfların siyasal, iktisadi ve toplumsal eşitliğini amaçlar.”
Sınıfların eşitliği, sözlük karşılığı olarak, burjuva sosyalistlerinin inançla vaazettikleri sermaye ve emek arasında uyum demektir. Uluslararası İşçi Birliğinin yüce amacını oluşturan şey, mantıken olanaksız olan sınıfların eşitliği değil, tersine, sınıfların ortadan kaldırılmasıdır, proleter hareketin bu gerçek gizemidir.
Ama, sınıfların eşitliği tümceciğinin içinde yer aldığı metin, bir bütün olarak ele alındığında, bu, salt bir kalem sürçmesi gibi görünmektedir. Genel Konseyin, böylesi tehlikeli yanlış anlamalara yolaçabilecek bu tümceciği programınızdan çıkaracağınızdan kuşkusu yoktur. Birliğimizin ilkesi, Birliğimizin genel politikasına ters düşmedikçe, her kesimin kendi teorik programını özgürce oluşturmasına olanak tanımaktadır.
Dolayısıyla İttifak kesimlerinin Uluslararası İşçi Birliğinin kesimleri haline gelmelerini engelleyen hiç bir şey yoktur.
İttifakın dağıtılması ve kesimlerinin Enternasyonale katılması bir kez sağlandı mı, yönetmeliklerimiz uyarınca bütün yeni kesimlerin bulundukları yer ve sayısal güçleri konusunda Konseyi bilgilendirmek gerekecektir.

9 Mart 1869 tarihli Genel Konsey Toplantısı

Bakunin’in programının altında yer alan bazı imzalar yüzünden ve İttifakın Cenevre’deki Latin Federal Komite tarafından tanındığını sanmakla -ki, tersine, onunla herhangi bir ilişkiye girmeyi hep reddetmişti- aldanan Genel Konsey, bu koşulları kabul eden İttifakı Enternasyonale kabul etti, Böylece İttifak, ilk hedefine varmış oldu. Basle Kongresinde temsil edilmek, Yandaşlarının bu Uluslararası Kongrede başvurdukları namussuzca yollara, yalnızca ve yalnızca bu vesileyle başvurulan bu yollara karşın, Bakunin, Kongrenin Genel Konseyi Cenevre’ye aktaracağını ve eski Saint-Simon zırvalarını, yani kendisinin sosyalizm için pratik (sayfa 304) hareket noktası yapmış olduğu miras haklarının derhal kaldırılması istemini resmen onaylayacağını ummakla aldanmıştı. Bu, İttifakın yalnızca Genel Konseye karşı değil, bu sekter kliğin programını ve özellikle mutlak siyasal tarafsızlık doktrinini benimsemeyi reddeden Enternasyonalin bütün kesimlerine karşı da giriştiği açık ve kesintisiz savaşın işaretiydi.
Basle Kongresinden bile önce, Neçayev Cenevre’ye geldiğinde, Bakunin, onunla biraraya gelip Rusya’da öğrenciler arasında gizli bir dernek kurdu. Gerçek kimliğini hep çeşitli “devrimci komite” adları ardında gizleyerek, Cagliostro zamanından kalma hilelere ve aldatmacalara dayanan otokratik bir güç elde etmeye çalıştı. Bu derneğin başvurduğu başlıca propaganda yolu, masum insanlara, Cenevre’den, üstünde Rusça olarak “gizli devrimci komite” yazılı sarı zarflar içersinde mektuplar göndererek onları Rus polisinin karşısında zor durumda bırakmaktan ibaretti. Neçayev duruşmasının[218] yayınlanmış tutanakları, Enternasyonalin adının rezilce istismar edilmiş olduğunun kanıtıdır.[2*]
Bu sırada İttifak, ilkin Locle’de çıkan Progrès’te[219] ardından İttifak üyelerinden bazılarının Bakunin’in peşine takılmış oldukları Latin Federasyonunun Cenevre’de çıkan resmi gazetesi Egalité’de Genel Konseye karşı yöneltilmiş açık bir polemik başlattı. Bakunin’in kişisel organı Progrès’te yayınlanan saldırılara kulak asmamış olan Genel Konsey, Latin Federal Komitesince onaylandığına inanmak zorunda olduğu Egalité’den gelenleri görmezlikten gelemezdi. Böylece 1 Ocak 1870 tarihli tamimi[3*] yayınladı; burada şöyle deniliyordu:
“11 Aralık 1869 tarihli Egalité’de şunları okuyoruz:
“‘Genel Konseyin çok önemli sorunları ihmal ettiği kesindir. Kendisine yönetmeliklerin 1. maddesindeki yükümlülüklerini anımsatıyoruz: Genel Konsey, Kongre kararlarını uygulamakla yükümlüdür, vb.. Genel Konseye yanıtlanması çok uzun bir raporu gerektirecek kadar çok soru (sayfa 305) yöneltebilirdik. Bunlar daha sonra sorulacaktır. … Bu arada, vb… .’
“Genel Konsey , ne Tüzükte, ne de yönetmeliklerde, kendisini Egalité ile yazışma ya da polemiğe girme, ya da gazetelerden gelen ‘sorulara yanıt’ verme yükümlülüğü altına sokan herhangi bir maddenin varlığından habersizdir. Fransız İsviçresi’nın şubelerini Genel Konsey karşısında temsil eden yalnızca Cenevre’deki Federal Komitedir. Federal Komite bizden yasal olan tek yolla, yani sekreteri aracılığıyla isteklerde bulunur ya da bizi kınarsa, Genel Konsey bunu yanıtlamaya her zaman hazırdır. Ama Federal Komitenin ne kendi işlevlerini Egalité’ye ve Progrès’e bırakmaya, ne de bu gazetelerin kendisine ait olan işlevlere elkoymalarına izin vermeye hakkı vardır. Genel olarak söylemek gerekirse, Genel Konseyin ulusal ve yerel komitelerle olan yönetsel yazışmalarını, Birliğin genel çıkarlarını büyük çapta zedelemeksizin yayınlamak olanaksızdır. Dolayısıyla, Enternasyonalin öteki organları da Progrès’i ve Egalité’yi taklit edecek olsalar, Genel Konsey, ya sessiz kalarak kendisini kamuoyu önünde küçük düşürmek, ya da bunlara açıkça yanıt vererek yükümlülüklerini çiğnemek seçenekleriyle karşı karşıya kalırdı. Travail’i[220] Genel Konseyi kınamaya çağırmada, Egalité de Progrès’e katılmıştır. Bu onu Kamu Gönenci Birliği’nin[221] bir benzeri yapmaktadır.”
Latin Federal Komitesi, bu arada, bu tamimi okumazdan önce, İttifak yandaşlarını Egalité’nin yazıkurulundan zaten atmış bulunuyordu.
1 Ocak 1870 tamimi, 22 Aralık 1868 ve 9 Mart 1869 tamimleri gibi, Enternasyonalin bütün kesimleri tarafından onaylandı.
Belirtmeye gerek yok ki, İttifak’ın kabullenmiş olduğu koşullardan hiç birisi, hiç bir zaman, yerine getirilmedi. Uydurma kesimleri, Genel Konsey için bir sır olarak kaldı. Bakunin, Enternasyonalden koparmış olduğu ve İspanya’nın, İtalya’nın ve Napoli’nin şurasına burasına dağılmış birkaç grubu kendi kişisel yönetimi altında tutmaya çalıştı. İtalya’nın öteki kentlerinde, işçilerden değil, avukatlardan, gazetecilerden ve öteki burjuva doktrinerlerden oluşan küçük kliklerle yazıştı. Barselona’da, dostlarından bazıları onun etkisini sürdürdüler. Fransa’nın güneyindeki bazı kentlerde, (sayfa 306) İttifak, ilerde tekrar değineceğimiz Lyon’daki Albert Richard ve Gaspard Blanc’ın yönetimi altında, ayrılıkçı kesimler kurma yolunda bir girişimde bulundu. Kısacası, Enternasyonal içindeki enternasyonal, dernek faaliyetlerini sürdürdü.
Büyük darbe -Fransız İsviçresi’nin önderliğini ele geçirme girişimi-, İttifak tarafından 4 Nisan 1870’te açılan Chaux -de-Fonds Kongresinde indirilecekti.
Savaş, Cenevre Federasyonu ve Chaux-de-Fonds kesimleri delegelerinin karşı çıktıkları İttifak delegelerinin Kongreye katılma hakkı konusunda patlak verdi.
İttifak yandaşlarının, kendi hesaplarına göre, Federasyon üyelerinin beşte-birinden fazlasını temsil etmiyor oluşlarına karşın, Basle manevralarının yinelenmesi sayesinde, bunlar, bir ya da iki oyluk sahte bir çoğunluk elde etmeyi başardılar; öyle bir çoğunluk ki, kendi organlarının ağzıyla (bkz: 7 Mayıs 1870 tarihli Solidarité[222]) onbeş kesimden daha fazlasını temsil etmiyordu, oysa yalnız Cenevre’de otuz kesim vardı! Bu oylama üzerine, Fransız-İsviçre Kongresi, toplantılarını bağımsız olarak sürdüren iki gruba bölündü. İttifak yandaşları, kendilerini tüm Federasyonun yasal temsilcileri kabul ederek, Federal Komitenin yerini Chaux-de-Fonds’a taşıdılar ve Neuchatel’de Yurttaş Guillaume’un yönetiminde kendi resmi organları Solidarité’yi kurdular. Bu genç yazarın özel görevi, Cenevre “fabrika işçileri”ni,[223] bu iğrenç “burjuvaları”, Federasyonun gazetesi Egalité’ye karşı savaş açmakla suçlamak ve mutlak siyasal tarafsızlık vaaz etmekti. Bu temayı işleyen en önemli makalelerin yazarları, Marsilya’dan Bastelica ve İttifakın iki büyük temel direği olan Lyons’dan Albert Richard ve Gaspard Blanc’tı.
Cenevre delegeleri, dönüşlerinde, kendi kesimleri ile genel bir toplantı yaptılar ve bu toplantı, Bakunin’in ve dostlarının muhalefetine karşın, delegelerin Chaux-de-Fonds Kongresindeki davranışlarını onayladı. Bundan kısa bir süre sonra, Bakunin ve onun etkin olan suç ortakları, eski Latin Federasyonundan atıldılar.
Kongre neredeyse bitmek üzereyken, yeni Chaux-de-Fonds Komitesi, iki ay sonra Komitenin organı Solidarité’nin 9 Temmuz tarihli sayısında hırsız olmakla suçlanan sekreter F. Robert’in ve başkan Henri Chavalley’in imzalarını taşıyan (sayfa 307) bir mektuba Genel Konseyin müdahale etmesini istedi. Genel Konsey her iki tarafın da savlarını inceledikten sonra, 28 Temmuz 1870’te, Cenevre Federal Komitesinin olduğu gibi kalmasına ve yeni Chaux-de-Fonds Federal Komitesinin de yerel bir ad almaya çağrılmasına karar verdi. Chaux-de-Fonds Komitesi, foyasını meydana çıkaran bu karar karşısında, Genel Konseyin müdahale etmesini ilk isteyenin kendisi olduğunu unutarak, onu otoritercilik ile suçladı. Chaux- de-Fonds Komitesinin Latin Federal Komitesi adını ele geçirmek için giriştiği inatçı girişimlerin İsviçre Federasyonunda yarattığı kargaşalık, Genel Konseyi bu Komite ile olan bütün resmi ilişkilerini askıya almak zorunda bıraktı.
Louis Bonaparte’ın ordusu Sedan’da daha henüz teslim olmuştu. Savaşın sürdürülmesine karşı her tarafta Enternasyonal üyelerinden protestolar yükseliyordu. Genel Konsey, 9 Eylül tarihli çağrısında Prusya’nın istila planlarını açığa çıkartarak, zafere ulaşmasının proletaryanın davası için yarattığı tehlikeye işaret etti ve Alman işçilerini ilk kurbanın kendileri olacakları konusunda uyardı. Genel Konsey , İngiltere’de, sarayın Prusya yanlısı eğilimlerini suçlayan toplantılar örgütledi. Almanya’da, Enternasyonale bağlı işçiler, cumhuriyetin tanınması ve “Fransa için onurlu bir barış…” istemiyle gösteriler örgütlediler.
Bu arada, ateşli Guillaume’un (Neuchatelli) kavgacı tabiatı, kendisine, resmi Solidarité gazetesinin bir eki olarak ve bu gazetenin kisvesi altında, Prusyalılara karşı savaşmak üzere bir İsviçreli gönüllü birliği kurma çağrısında bulunan -besbelli ki sahip olduğu tarafsızlık inancının kendisini bunu yapmaktan hep alıkoymuş olduğu bir şey- imzasız bir manifesto[224] yayınlamak gibi parlak bir fikir verdi.
Derken Lyons ayaklanması patlak verdi.[225] Bakunin derhal oraya koştu ve Albert Richard’ın, Gaspard Blanc’ın ve Baste1ica’nın desteği ile 28 Eylülde Belediye Sarayına yerleşti, ama siyasal bir hareket olarak yorumlanır diye kapısına muhafız dikmekten kaçındı. Devletin kaldırılmasına ilişkin kararname, zor bir doğumdan sonra tam gün yüzü göreceği bir sırada, Bakunin, ulusal muhafızların birkaçı tarafından (sayfa 308) çok acıklı bir biçimde kolundan tutulup atıldı.
Ekim 1870’te, Genel Konsey, Fransız üyelerinin yokluğunda, Brestli bir mülteci olan Yurttaş Paul Robin’i Genel Konsey üyeliğine aldı. Robin, İttifakın en çok adı duyulmuş yandaşlarından biri ve, dahası, içersinde o andan itibaren sürekli olarak Chaux-de-Fonds Komitesinin resmi muhabiri olarak davrandığı Genel Konseye karşı Egalité’de yer almış olan çeşitli saldırıların kışkırtıcısıydı. 14 Mart 1871’de, İsviçre sorununu çözümlemek üzere Enternasyonalin kapalı bir Konferans toplamasını önerdi. Konsey, Paris’in önemli olaylara gebe olduğunu görerek bunu derhal reddetti. Robin çeşitli vesilelerle bu sorunu tekrar ele aldı ve Konseyin anlaşmazlık konusunda kesin bir karar almasını bile önerdi. 25 Temmuzda, Genel Konsey, bunun Eylül 1871’de203 toplanacak olan Konferansın ele alacağı sorunlardan biri olmasına karar verdi.
Kendi içişlerinin bir Konferans tarafından ele alınmasını hiç de arzulamayan İttifak, 10 Ağustos tarihinde, kendisinin 6 Ağustostan başlamak üzere dağılmış olduğunu ilan etti. Ama 15 Eylülde tekrar ortaya çıktı ve Tanrıtanımaz Sosyalist Kesim adı altında Konseye kabul edilmesini istedi. Basle Kongrenin V sayılı yönetsel kararına göre, Konsey, sekter kesimlere karşı iki yıllık mücadeleden sonra tükenmiş olan Cenevre Federal Komitesinin görüşünü almadan bu kesimi kabul edemezdi. Dahası, Konsey, Young Men’s Christian Association’a, Enternasyonalin dinsel nitelikte kesimleri tanımadığını zaten bildirmiş bulunuyordu.
İttifakın dağılma tarihi olan 6 Ağustosta, Chaux-de-Fonds Federal Komitesi Konsey ile resmi ilişki içine girme isteğini yeniledi ve 28 Haziran tarihli kararı tanımamaya ve Cenevre’ye ilişkin olarak kendisini Latin Federal Komitesi olarak görmeye devam edeceğini, ve “bunun Genel Kongrenin karara bağlayacağı bir iş olduğunu” söyledi. 4 Eylülde, aynı Komite, toplanmasını ilk isteyen kendisi olduğu halde, Konferansın geçerliliğine karşı çıktı. Konferans buna, İsviçre anlaşmazlığı konusunun üzerinde durulması için Chaux-de-Fonds Komitesinin Paris kuşatması öncesinde istemiş (sayfa 309) olduğu gibi, Paris Federal Komitesinin yetkili olup olmadığını sorarak karşılık verebilirdi.[226] Ama 28 Haziran 1870 tarihli Genel Konsey kararı ile yetindi (bkz: Cenevre’de çıkan Egalité’nin 21 Ekim 1871 tarihli sayısında açıklanan nedenler).

III
İsviçre’ye sığınan bazı Fransız sürgünlerinin orada bulunmaları, İttifaka bir miktar taze kan kazandırdı.
Enternasyonalin Cenevre üyeleri, mülteciler için ellerinden geleni yaptılar. Ta baştan itibaren onların yardımına koştular, geniş bir kampanya başlatarak İsviçre yetkililerinin, Versailles hükümetinin isteğine uyarak, mülteciler konusunda geri iade edilme kararı almalarını engellediler. Bazıları, mültecilerin sınıra ulaşmalarına yardımcı olmak üzere, Fransa’ya giderek kendilerini büyük bir tehlikeye attılar. B. Malon[4*] gibi elebaşlarından birkaçının İttifakın adamlarıyla derhal bir anlaşmaya varıp İttifakın eski sekreteri N. Jukovski’nin yardımıyla, Cenevre’de, Latin Federasyonun dışında yeni “Sosyalist Devrimci Propaganda ve Eylem Kesimi”ni228 kurmaya kalkıştıklarını gördüklerinde Cenevre işçilerinin uğradıkları şaşkınlığı düşünün bir. Bu kesim, tüzüğünün birinci maddesinde, “Uluslararası İşçi Birliğinin Genel Tüzüğüne bağlı kalmakla birlikte, Tüzüğün ve Birlik kongrelerinin tanıdığı özerklik ve federasyon ilkesinin mantıki bir sonucu olarak, hakkı olan eksiksiz eylem ve girişim özgürlüğünü saklı tuttuğunu” açıklıyordu. Bir başka deyişle, İttifak için çalışmayı sürdürme özgürlüğünü saklı tutuyor. (sayfa 310)
Malon’dan gelen 20 Ekim 1871 tarihli bir mektupta, bu yeni kesim, Genel Konseyden Enternasyonale alınmasını üçüncü kez istedi. Konsey, Basle Kongresinin V numaralı kararına uyarak, Konseyin bu yeni “entrika ve ihtilaf yuvası”nı tanımasına şiddetle karşı çıkan Cenevre Federal Komitesine danıştı. Konsey, koskoca Federasyonu, Bay Malon’un ve İttifakın eski sekreteri N. Jukovski’nin iradesine bağlamamakla, aslında, oldukça “otoriter” bir davranış gösterdi.
Solidarité’nin kapanmasından sonra İttifakın yeni yandaşları, daha Lozan Barış Kongresinde “Raoul Rigault ve Ferre’in, o ana kadar (tutsakların idam edilmelerine kadar) Komünün kanlı önlemler almasını, boş yere de olsa istemeyi elden bırakmamış olan iki musibet kişileri olduklarını” söylemiş olan Madam Andre Leo’nun yüksek yönetimi altında Revolution Sociale’i[229] kurdular.
Bu gazete, daha ilk sayısından itibaren kendisini, alelacele, Genel Konseye çamur atıp duran Figaro, Gaulois, Paris-Journal[230] ve öteki rezil gazetelerle aynı düzeye koydu. Enternasyonalin içinde bile ulusal nefret alevlerini körüklemenin tam zamanı olduğunu düşündü. Genel Konseyi, bismarkçı bir beynin yönetimindeki bir Alman Komitesi olarak adlandırdı.[5*] Bazı Genel Konsey üyelerinin “herkesten daha fazla Galli” olmakla övünemeyeceklerini kesenkes ortaya koyduktan sonra, Revolution Sociale, Avrupa polisi tarafından piyasaya sürülmüş ikinci sloganı ele alıp Konseyi otoritercilikle suçlamaktan başka yapacak daha iyi bir şey bulamazdı. O halde, bu çocukça saçmalıklara temel olan olgular nelerdi? Genel Konsey, İttifakı doğal ölümüne terketmiş ve, Cenevre Federal Komitesi ile anlaşma içersinde, yeniden dirilmesini engellemişti. Ayrıca, Chaux-de-Fonds Komitesine, Fransız İsviçresi’ndeki Enternasyonal üyelerinin çoğunluğu ile barış içersinde yaşamasını sağlayacak bir ad almasını önermişti.
Bu “otoriter” davranışların dışında, Genel Konsey, Basle Kongresinin kendisine vermiş olduğu geniş yetkileri Ekim 1869’dan Ekim 1871’e kadar nasıl kullanmıştır? (sayfa 311)
1) 8 Şubat 1870’te, Paris’teki “Pozitivist Proleterler Derneği”, kabul edilmeleri için Genel Konseye başvurdu. Konsey buna, pozitivistlerin ilkelerinin, özel tüzüklerinin sermayeye ilişkin bölümünün Genel Tüzüğün girişiyle açıkça çeliştiğini; dolayısıyla kendi teorik görüşlerini Birliğin genel ilkeleriyle uyumlu hale getirmekte özgür kalmakla birlikte, derneğin bu ilkeleri bırakıp Enternasyonale “pozitivistler” olarak değil, “proleterler” olarak girmesini bildirerek karşılık verdi. Bu kesim, bu kararın haklılığını kabul ederek Enternasyonale katıldı.
2) Lyons’da, 1865 kesimi ile, dürüst işçiler yanında içersinde İttifakın da Albert Richard ve Gaspard Blanc tarafından temsil olunduğu yeni kurulmuş bir kesim arasında bir bölünme oldu. Daha önce buna benzer durumlarda olduğu gibi, İsviçre’de kurulan hakem mahkemesinin kararı kabul edilmedi. 15 Şubat 1870’te yeni kurulmuş bulunan kesim, Genel Konseyden anlaşmazlığı Basle Kongresinin VII sayılı kararına uygun olarak gidermesini istemenin yanısıra, 1865 kesiminin üyelerini dıştalayan ve suçlayan ve imzalanıp iadeli postayla geri gönderilecek hazır bir karar gönderdi. Konsey, bu görülmemiş yöntemi mahkum etti ve gerekli belgelerin hazırlanmasını istedi. Bu isteğe verdiği yanıtta, 1865 kesimi, hakem mahkemesine sunulmuş olan Albert Richard aleyhindeki belgelerin Bakunin’in elinde olduğunu ve kendisinin bunları vermeyi reddettiğini, dolayısıyla Genel Konseyin isteğini tam olarak yerine getiremeyeceğini belirtti. Konseyin bu konuya ilişkin 8 Mart tarihli kararı hiç bir tarafın itirazıyla karışlaşmadı.
3) Birçok şüpheli kimseyi kabul etmiş olan Londra’daki Fransız kesimi, yavaş yavaş fiilen Bay Felix Pyat’ın denetlediği bir şirket haline gelmişti. Pyat, bu kesimi, Louis Bonaparte’ın katledilmesini vb. isteyen zararlı gösteriler örgütlemek ve Enternasyonal kisvesi altında kendi saçma manifestolarını Fransa’da yaymak için kullanıyordu. Genel Konsey, Bay Pyat’ın Enternasyonal üyesi olmadığını ve onun hareketlerinden kendisinin sorumlu tutulamayacağını Birlik organlarında açıklamakla yetindi. Bunun üzerine, Fransız kesimi, (sayfa 312) artık ne Genel Konseyi ve ne de Kongreyi tanıdığını ilan etti; Londra duvarlarına kendisi dışında Enternasyonalin anti-devrimci bir dernek olduğunu ilan eden duyurular yapıştırdı. Enternasyonalin Fransız üyelerinin, aslında bir polis tertibi olan ve Pyat’ın manifestolarının da böyle bir şey varmış izlenimini yarattığı bir komplo gerekçesiyle plebisit arifesinde tutuklanmaları, Genel Konseyi, Fransız kesiminin iki yılı aşkın bir süredir artık Enternasyonale dahil bulunmadığını ve bu kesimin ajitasyonunun polis ajanlarının işi olduğunu ilan eden 10 Mayıs 1870 tarihli kararını Marseillaise’de ve Reveil’de yayınlamak zorunda bıraktı. Bu çıkışın gerekliliği, aynı gazetelerde yayınlanan Paris Federal Komitesinin ve yargılanmaları sırasında Enternasyonalin Paris üyelerinin yaptıkları açıklamalarla tanıtlandı; her iki açıklamada da Konsey kararına atıfta bulunuluyordu. Fransız kesimi, İsviçre’deki İttifak gibi, yeni bağlantılar içinde ve değişik adlar altında Londra’da tekrar ortaya çıkmak üzere, savaşın patlak vermesiyle yokoldu.
Konferansın son günlerinde, Londra’da, komün mültecileri arasında, 35 üyeli bir “Section Française de 1871” kuruldu. Genel Konseyin ilk “otoriter” davranışı, bu kesimin sekreteri Gustave Durand’ın Fransız polis casusu olduğunu açıklayarak maskesini indirmek oldu. Elimizdeki belgeler, polisin, Durand’a ilkin Konferansa katılma, ardından Genel Konseyde bir üyelik elde etme konusunda yardımcı olma niyetinde olduğunu tanıtlamaktadır. Yeni kesimin tüzüğü, üyelerine “kendi kesimleri dışında Genel Konseye hiç bir delege alınmaması” talimatı verdiğinden, yurttaş Theisz ve Bastelica Konseyden çekildiler.
Bu kesim, 17 Ekimde, kesin yetki belgelerine sahip iki üyesini Konseye delege gösterdi; bunlardan biri topçu komitesi eski üyesi Bay Chautard’dan başkası değildi. Konsey, “1871 kesimi”nin tüzüğünü incelemeden bunları kabul etmeyi reddetti.[6*] Burada, bu tüzüğün yolaçmış olduğu tartışmaların bellibaşlı noktalarını anımsamak yeterlidir. (sayfa 313) 2. maddede şöyle deniliyor:
“Kesime üye olabilmesi için, kişinin, geçim olanakları konusunda bilgi vermesi, ahlaklılık güvenceleri göstermesi vb. gerekir.”
17 Ekim 1871 tarihli kararında, Konsey, “geçim olanakları konusunda bilgi vermesi” sözlerinin çıkartılmasını önerdi. “Şüpheli durumlarda” diyordu Konsey, “bir kesim, geçim olanakları konusundaki bilgiyi ‘ahlaklılık güvencesi’ olarak alabilir, ama mülteciler, grevdeki işçiler, vb. gibi öteki durumlarda geçim olanaklarının bulunmayışı pekala bir ahlaklılık güvencesi olabilir. Adayların geçim olanakları konusunda bilgi vermelerini Enternasyonale kabul edilmenin genel bir koşulu yapmak, Genel Tüzüğün özüne ve sözüne ters düşen bir burjuva icadı olur.” Kesim bunu şöyle yanıtladı:
“Genel Tüzük, kesimleri, üyelerinin ahlaklılığından sorumlu tutmakta, ve dolayısıyla, onlara gerekli görecekleri bu gibi güvenceler isteme hakkını tanımaktadır.”
Genel Konsey buna 7 Ekim tarihli şu karşılığı verdi: “Bu açıdan bakıldığında, teetotallers[7*] tarafından kurulan bir Enternasyonal kesimi, kendi tüzüğüne şu türden bir madde koyabilir: Kesime üye olabilmek için, kişinin her türlü alkollü içkilerden uzak duracağına yemin etmesi gerekir. Bir başka deyişle, kesimler, hep, böylelikle, üyelerinin ahlaklılığından emin olma bahanesi ile, Enternasyonale kabul edilmek için, en saçma ve yersiz koşullan tüzüklerine koyabilirler. ‘Grevcilerin geçim olanakları’ diye ekliyor Section Française de 1871, ‘grev fonlarından oluşur.’ Birincisi, buna, bu fonun çoğu kez sözde kaldığı biçiminde yanıt verilebilir. … Dahası, resmi İngiliz soruşturmaları, İngiliz işçilerinin çoğunluğunun -grevler ya da işsizlik, yetersiz ücret ya da ödeme koşulları ve daha birçok nedenlerle- durmadan tefecilere başvurmaya ya da borç para bulmaya zorlandıklarını tanıtlamıştır. Bunlar, kişinin özel yaşamına uygunsuz bir biçimde girmeksizin bilgi istenemeyecek geçim olanaklarıdır. Şu halde iki seçenek var: kesim, ahlaklılık güvencelerini yalnızca geçim olanaklarında arayacaktır, ki bu durumda Genel Konseyin önerisi bu amaca hizmet etmektedir. … Ya da (sayfa 314) kesim, tüzüğünün 2. maddesinde, üyeliğe kabul edilme koşulu olarak üyelerinin geçim olanakları konusunda, bile bile, ahlaklılık güvencelerinin ötesinde bilgi vermeleri gerektiğini söyler ki, bu durumda da Konsey, bunu, bunun Genel Tüzüğün özüne ve sözüne ters düşen bir burjuva icadı olduğunun doğrulanması olarak kabul eder.”
Tüzüklerinin 11. maddesinde şöyle deniliyor: “Genel Konseye bir ya da daha çok delege gönderilir.”
Konsey bu maddenin çıkartılmasını istedi, “çünkü Enternasyonal Genel Tüzüğü, kesimlere, Genel Konseye delege gönderme hakkı tanımamaktadır”. “Genel Tüzük” diye ekliyordu Konsey, “Genel Konsey üyeleri için yalnızca iki seçilme yolu tanıyor: ya Kongre tarafından seçilmek, ya da Genel Konsey kararıyla alınmak. … Londra’da bulunan değişik kesimlerden, Genel Konseye delege gönderilmesinin istendiği doğrudur, ama Genel Konsey, Genel Tüzüğü çiğnememek için, hep şu biçimde hareket etmiştir: kendilerine verilecek işlevi yerine getirmeye uygun olup olmadıklarına göre kabul ya da reddetme hakkını saklı tutarak, ilkin her kesimin göndereceği delege sayısını belirlemiştir. Bu delegeler kendi kesimleri tarafından aday gösterildikleri için değil, Tüzük Genel Konseye yeni üyeler alma hakkını verdiği için Genel Konsey üyesi olmuşlardır. Londra Konseyi, hem Uluslararası Birliğin Genel Konseyi olarak ve hem de İngiltere Merkez Konseyi olarak, son Konferansın almış olduğu karara göre hareket ederek, dolaysız olarak aldığı üyelerin yanısıra, kendi kesimleri tarafından ta baştan aday gösterilmiş olanları da kabul etmeyi uygun bulmuştur. Genel Konseyin seçim yöntemi ile, örneğin Brüksel ya da Madrit Federal Konseyleri gibi bir ulusal Kongre tarafından görevlendirilmiş bir ulusal konsey bile olmayan Paris Federal Konseyinin seçim yöntemini bir tutmak büyük bir yanılgı olur. Paris Federal Konseyi yalnızca Paris kesimlerinin bir delegasyonu idi. … Genel Konseyin seçim yöntemi Genel Tüzükte belirlenmiştir … ve üyeleri de Tüzüğün ve Genel Yönetmeliklerin dışında herhangi bir başka kesin yetki kabul edemezlerdi. … Bundan önce gelen maddeyi gözönünde bulundurursak, (sayfa 315) 11. madde, Genel Konseyin yapısını tamamıyla değiştirmekten, Genel Tüzüğün 3. maddesine aykırı olarak, Konseyi, koskoca Uluslararası İşçi Birliğinin etkisinin yerini yerel grupların etkisinin alacağı Londra kesimlerinin bir delegasyonu haline getirmekten başka bir anlam taşımamaktadır.” Son olarak, ilk görevi Kongre kararlarını uygulamak olan (bkz: Cenevre Kongresi Yönetmeliklerinin 1. maddesi) Genel Konsey, “Section Française de 1871’in, Genel Tüzüğün Genel Konseyin oluşumuna ilişkin maddelerinde köklü bir değişiklik yapılması yolundaki düşüncesinin bu sorunla bir ilişkisinin bulunmadığı görüşünde olduğunu” söylemiştir.
Ayrıca, Konsey, öteki Londra kesimleri için yaptığı gibi, aynı koşullara sahip kesimden iki delege alacağını açıkladı.
Bu yanıtı yeterli bulmayan “1871 kesimi” 14 Aralıkta kısa bir süre sonra hain diye mülteci topluluğundan atılan yeni sekreter de dahil, bütün üyelerinin imzasını taşıyan bir “duyuru” yayınladı. Bu duyuruya göre, Genel Konsey, yasama işlevlerine elkoymayı reddettiği için, “toplumsal düşünceyi kabaca tahrif etmek” ile suçlanıyordu.
İşte, bu belgenin hazırlanmasında gösterilen iyi niyetten bazı örnekler.
Londra Konferansı, Alman işçilerinin savaş sırasındaki davranışlarını onaylamıştı.[231] İsviçreli bir delege tarafından önerilen, Belçikalı bir delege tarafından da desteklenen ve oybirliği ile alınan bu karar, yalnızca, savaş sırasındaki anti-şoven tutumlarının bedelini esaretle ödemiş ve hâlâ da ödemekte olan Enternasyonalin Alman üyelerine değiniyordu. Ayrıca, herhangi bir yanlış anlamaya yolaçmamak için, Fransa Genel Konsey Sekreteri, Qui Vive!, Constitution, Radical, Emancipation, Europe, vb. gazetelerinde yayınlanan bir mektubunda, bu kararın gerçek anlamını daha yeni açıklamış bulunuyordu. Bununla birlikte, sekiz gün sonra, 20 Kasım 1871’de, “Section Française de 1871″in onbeş üyesi, Qui Vive!’de, Alman işçilere hakaret dolu ve Konferans kararını Genel Konseyin “pan-cermen zihniyetinin” su götürmez kanıtı olarak suçlayan bir “protesto” yayınladılar. Öte yandan Almanya’nın tüm feodal, liberal ve polis basını, uluslararası (sayfa 316) düşlerinin nasıl boş çıktığını Alman işçilere göstermek için, hırsla bu olaya sarıldı. Bütün bunların ardından, 20 Kasım protestosu, 14 Aralık duyurusuyla “1871 kesimi”nin tümü tarafından onaylandı.
“Genel Konseyin, üzerinde kaymakta olduğu tehlikeli otoritercilik eğik düzlemini” göstermek üzere, bu duyuru, “Genel Tüzüğün kendisi tarafından gözden geçirilmiş bir resmi basımının bu aynı Genel Konsey tarafından yayınlanışına” işaret ediyordu.
Her yeni madde konusunda, ekler bölümünde, ilk metne bağlılığı tanıtlayan özgün kaynaklara atıfta bulunulduğunu görmek için, Tüzüğün yeni basımına şöyle bir gözatmak yeterlidir! “Resmi basım” sözcüklerine gelince, Enternasyonalin birinci Kongresi, “Tüzüğün ve yönetmeliklerin resmi ve bağlayıcı metninin Genel Konsey tarafından yayınlanmasına” karar vermişti (bkz: “Congrès ouvrier de l’Association Internationale des Travailleurs, tenu à Genève du 3 au 8 septembre 1866”, s. 27, not).
Açıktır ki, 1871 kesimi, Cenevre ve Neuchatel muhalifleri ile sürekli ilişki içerisindeydi. Genel Konseye saldırmakta Komünü savunmakta harcadığından daha büyük bir enerji harcamış olan üyelerinden biri, Chalain, daha önce bir Konsey üyesine yazdığı mektupta ona karşı çok ağır suçlamalar yöneltilmiş olan B. Malon tarafından, beklenmedik bir biçimde, tekrar onurlandırıldı. Ama “Section Française de 1871” duyurusunu daha henüz tezgahlamıştı ki, kendi saflarında bir iç savaş patlak verdi. İlkin Theisz, Avrial ve Camelient ayrıldı. Ardından kesim birkaç küçük gruba bölündü; bunlardan birinin başında Varlin ve ötekilere karşı iftiralarından ötürü Genel Konseyden çıkartılmış ve sonra da 1866 Brüksel Kongresinin atadığı Belçika Komisyonu tarafından Enternasyonalden atılmış olan Bay Pierre Vesinier bulunuyordu. Bu gruplardan bir başkası, polis şefi Pietri’nin 4 Eylülde birdenbire yok olması sayesinde “titizlikle yerine getirdiği siyasetle ve Fransa’daki Enternasyonalle bir daha uğraşmama” yükümlülüğünden (bkz: “Troisième procès de l’Association Internationale des Travailleurs à Paris”, 1870, s. 4) kurtulmuş olan B. Landeck tarafından kurulmuştu. (sayfa 317)
Öte yandan, Londra’daki Fransız mülteci yığını, Genel Konsey ile tam uyum içinde olan bir kesim kurmuşlardı.

RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments