Kültür Sanat Edebiyat Felsefe
Cumartesi, Kasım 23, 2024
No menu items!
Ana SayfaŞair ve ŞiirNazım HİKMET RANONUN DOĞUŞU VE DEMİRHANE BACASI

ONUN DOĞUŞU VE DEMİRHANE BACASI

 

Demirhane bacası ki
yağmurda ümitsiz ve müntekim
dururdu.
Ve rüzgâr ki kendini
kaldırıp kaldırıp demirhane bacasına vururdu.
Ve siyah bir yelken gibi gece rüzgârdayken,
sahip değilken ağaçlar dallarına, kuşlar kanatlarına,
ve çekerken karanlıktan yıldırımları toprak,
insanlar ve âletler bırakıp kaldırımları
derin uykulardayken
bir zemin katında bir çocuk doğdu.
Yıldızlar teker teker
deste deste yandılar.
Yıldızlar, onun çocuk gözleri gibi aydınlık
ferah veren
kerim olandılar…
Demirhane bacası
ışıyıp gülümsedi,
dedi :

«  Zemin katında doğan bil ki o dur.
Rehber ve delil ki o dur.
Fikri derin, şefkati gani, gazabı yamandır,
âletsizlerin oğlu,
âletsizlere âlet verecek olandır.
O, onların içinde, onların önünde o,
matem gecesinde, kavga yerinde, bayram gününde o.
Ve o her yanından ana kucağı gibi
saracaktır onları.
Ona ram olacak dört kadim unsur :
âteş ve toprak, rüzgâr ve yağmur.
Ve körler hikâyesinin son babını
o, tekmil ettirecektir.
Yazacaktır insanoğlu öz kitabını
bilerek
isteyerek.»

Sustu demirhane bacası.
Söküyor şafak.

Nazım Hikmet RAN

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments