birbirimize verecek ellerimiz var,
uzaklara götüreyim sizi, tutun elimden.
bunca yaşadım, yüzüm değişti durdu,
aştığım her eşikte, tuttuğum her elde
baktım kardeş bahar daha canlı, daha taze.
kendine ayırdı o iğreti bozgunu, ölümü,
yumulup açılan beş parmaktaki geleceği bana.
yaşadım, gördüm, anladım her şeyi.
başkalarıydı beni yaşatan, insanlardı.
aktı yüreğime bir başka yüreğin kanı.
azalmadı çocukluğum şu kadarcık
aklığı önünde kör, enez kızların,
incecik sarı aydan güzeldi o kızlar,
yaşamanın yollarına vuran aydan,
yollar köpüktendi, ağaçtandı, çiğden, sisten.
tek başına çıkmaz ki ortaya körpe beden,
çıkmaz tek başına yeryüzüne toprağa,
ilk peşin yel, yağmur, soğuk beşikte sallar,
sonra yaz gelir, tam bir erkek yapar onu.
uzanan her elde iyiliğim var.
yalnızlık ölümdür ölüm.
sevinçten öfkeye değin, öfkeden ışığa,
her gün, her saat, yerde, gökte,
canlıda, cansızda yonttum kendimi,
yazlar, kışlar geçti, ben dinç kaldım,
yaşadım, yaşadıkça güç geldi bana,
işte şimdi tam bir delikanlıyım,
yıkıntım üstünde kanım dimdik ayakta.
birbirimize verecek ellerimiz var.
daha güzel değil hiçbir şey
birbirimize bir orman gibi bağlanmaktan,
yerleri göklere kavuşturmaktan, gökleri geceye.
o bitmez tükenmez günü doğuracak geceye.
Paul ELUARD