Kültür Sanat Edebiyat Felsefe
Pazartesi, Aralık 23, 2024
No menu items!
Ana SayfaFelsefeAforizmalarStefan Zweig'a ait Aforizmalar

Stefan Zweig’a ait Aforizmalar

* Bütün dostlarımı selamlarım! Umarım, uzun gecenin ardından gelecek olan sabahın kızıllığını hala görebilirler! Ben, çok sabırsız olan ben, onların önünden gidiyorum.
* Ruhunu geniş tutmasını erken ögrenebilmiş kişi, sonraları dünyaya içine sığdırılabilir.
* Gözler az gördüğü, kulaklar az duyduğu ölçüde hayal gücü artar.
* Dünyayı değiştiremiyorsan dünyanı değiştirirsin. Hepsi bu.
* Küçüklerin büyüklük taslaması kadar tehlikeli bir şey yoktur.
* Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlattığı gibi.
* Satranç aşk gibidir. Tek başına daha az eğlencelidir.
* Sabırsızlık korkudur.
* Gerçek doktor, her hasta ile yaşayıp ölendir.
* Birini aldatan ötekini de aldatır.
* Felaket,yüzüne kapı kapansa, bir başka kapıdan sokulmasını bilir.
* Bastığınız bir karış toprağa vatanım diyemedikten sonra yaşamak neye yarar.
* Bütün yalnızlar gibi özgür ve bütün özgürler gibi yalnız.
* Yeryüzünde hiçbir şey insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapamaz.
* Suskunluğun siyah okyanusundaki cam fanuslu bir dalgıç gibi yaşıyordu insan, kendisini dış dünyaya bağlayan halatın kopmuş olduğunu ve o sessiz derinlikten hiç bir zaman yukarı çekilmeyeceğini ayrımsayan bir dalgıç gibi hatta.. Duracak, görecek, hiçbir şey yoktu, her yerde ve sürekli ve sürekli hiçlikle çevriliydi insan, boyuttan ve zamandan tümüyle yoksun boşlukla.
* Utanacak, gizlenecek bir şey yok. İnsanlarda benim önümde soyunuyor, bana yaralarını, idrarlarını, dışkılarını gösteriyorlar… İnsan kendisine yardım edilmesini istiyorsa, lafı dönüp dolaştırmamalı ve hiçbir şey gizlememeli.
* Ama 60 yaşından sonra, yeni baştan başlamak için özel güçlere ihtiyacım vardı. Benim gücüm ise, uzun yıllar süren yurtsuz gücüm sırasında tükendi. Böylece, ruhsal çalışması, her zaman en büyük sevinci ve bireysel özgürlüğü bu dünyanın en büyük nimeti olan bu hayatı, zamanında ve dimdik sona erdirmek bana daha doğru görünüyor.
* Kendi isteğimle ve bilinçli olarak hayattan ayrılmadan önce, son bir görevi yerine getirmeğe kendimi mecbur hissediyorum: bana ve çalışmalarıma, böyle iyi ve konuksever şekilde kucak açan harikulade ülke brezilya’ya içtenlikle teşekkür etmeliyim. Her geçen gün, bu ülkeyi daha çok sevmeyi öğrendim ve benim lisanım konuşulduğu dünya, bana göre mahvolduktan ve manevi yurdum Avrupa’nın kendi kendisini yok etmesinden sonra, hayatımı yeni baştan kurmayı daha fazla isteyebileceğim bir yer daha yoktu.

RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments