Ben bir iyiliğim, diyorum
yitiklik duygusundan doğan.
Çoğalmak istedikçe azalmaktan alırım
güzelliğimi.
Seçilmiş bir yalnızlığın içinden
seslenirim mahcup ve özgür;
sevdiği herkesi bir kedere
dönüştüren kalbimle.
-Karlı bir boşluğa inen gece
çocuk kalır odamın yanında.-
Kalabalığı kanıt gösteririm
kalabalığın kendine:
Hiçbir yakınlık hiçbir hayale
su taşımaz
buğday olmaz
un vermez…
Kendini sevmeni süsleme
diyor, kitaba bakan dostum;
bencil bir acısın sen.
Kimseye sezdirmeden gülümsüyorum
kalbimdeki kalabalığa.
Öyleyse neden odama düşüyor
Çekilen her perdenin yalnızlığı.
Ağzının pasını
topuklarından aldığım çocuk…
-Suyum, unum, buğdayım-
Herkesin başkasını konuştuğu
bu aynalar pazarında
seni kimselere
söylemeden öleceğim.
Şükrü ERBAŞ