Kültür Sanat Edebiyat Felsefe
Perşembe, Ekim 17, 2024
No menu items!

NE ALEM NE AHALİ

bozkırın ellerini avuçlarımıza aldığımızda
parmaklarımızdı döl tutup doğuran masalı
cehennem kınası tapardı avuçlarımıza
ellerimiz sarhoş kelebeklerin tanrılarıydı
deli atlar kişnerdi ulu çayırlarımızda
tarla kuşlarıydık karda baharı muştulayan
bir çift kanattık aşkı ve özgürlüğü anlatan
anılarıydık kendini şiirlerine asan çocuğun
ellerimizde saçaklanan şimşekti aşk
yakasız libasımızdı mahşerin kıyısında giydiğimiz
ölümü hiç umursamazdık biçimlerken yeryüzünü
duyardık damarlarımızda akan kanın hışırtısını
umay’ın ulu yurdu gökçe kalıtıydık evrenin
aşıktık sırat köprüsünden biletsiz geçerdik
gelincik tomurcuğuyduk bozlakla patlardık
zaman harmancısıydık dipte kalan tortuyu ayıklardık
gül kokulu kır şehriydik bozkırın ayası
ellerinden ölçüsü alınmış ilk taslağıydık evrenin
karışık ekilirdi tohumları aşkın ve ihanetin
tavaf ederdik ademi boyu öykülerinden küçük ahaliyi
ışıktık, ışığın içinden geçerdik

Fettah KÖLELİ

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments