boşlukta asılı duran su damlasıdır kitabım
sarhoş evrenim nedensizliğimle mahçup
karanlıkta fısıldaşır cellatlar çıraklarıyla
nasıl vurulur başı suya eğilen bir lalenin
her gece dinlerim suyu rivayet o ki
kar ayazı büzüştürür kalpleri de gölgeleriyle
incinmiş ezberleriyle geçerler yanımdan
üşüdüm çok üşüdüm soğuk keskin bir jiletti hayat
rüzgâr ne söyler bir münzeviye akşam vakti
beni hiçbir yerde hiç kimseler beklemesin
çalarım sular içinde kanunum masumiyetimdir
düşümde medusa fön çeker saçlarıma kime ne
ağlayan keman savururken küllerimizi okyanusa
neden böyle dalgınız kanayalım kemanlar semaha dursun
bizi bir daha kıracaklar biliyorum
çırpınıyor yüzümde nehirlerden arta kalan balıklar
yokluğun görkemiyle inleyen çayırlarda coşkun deli otlarız
hiçliğimizi seveceğiz ki yaşamdır bu mermerini suyun resimlediği
hayat hangi klinikte tanrıçaydı unuttum şimdi
bir gece sarhoşken pegasosa gebe bıraktığım
sen sonsuza kadar sus artık çünkü şiirin kanı bulaştı ellerine
sen sonsuza kadar sus artık çünkü şiirin kanı bulaştı ellerine
Fettah KÖLELİ