Git, ey düşünce, uçmaya yetecek kadar açık bir sözcük
kanatların ise, seni havalandırıp götürebiliyorsa eğer,
hafif madenlerin sallandıkları,
yeni bir aklın müjdesiyle
havanın keskinleştiği,
kendine özgü silahların
konuştuğu yere.
Orada savun bizi!
Bir ağacı sürükledikten sonra batıyor dalga.
Ateş, önce kendine çekmişken, bırakıyor seni.
İnanç, yalnızca bir dağı yerinden oynatabildi.
ne varsa bırakıp git, ey düşünce!
acılarımızdan başka bir şey olmasın hamurunda.
Bütünüyle tercüman ol bize!
Ingeborg BACHMANN