Kapı çalındığında ben belki uyumuşum
Belki azıcık bahçe dikiyorum bir saksıya
Şimdi yaz bahar ayı, kim kime kanıksıya
Evet, evliyim bir çocukluyum
Hayınlığı debreşti miydi bu kedinin
Çolak bir pençe içimi tırmalıyor
Elimi cebime sokuyorum, batıyor
Ucu, paslı bir iğnenin
Kardeşim, tavanda bile o sinsi ayakları
Hırsızlama bir duyarlık soluğumu kesen
Gök bile kuşladı ama hanimiş sen
Yoldukça üredi şeytan tırnakları
Hani İstanbul´u bu evin, hani zurnabalığı
Üç pencere ölüsünde bir daracık Üsküdar
O babacan acıkmıya varıyorum daradar
Sofrada bir tutam çamurlu hindibalığı
Saframı kabartan birşey var kapı zilinde
Tam o kez yumurtluyor gözümün sinekleri
Hele o ham salılar, o haziran kökleri
Büyümüş gibi kendi dizidibinde
Ömründe hiç insan görmedi mi ne
Nedir o kuyulara iğliği, damlara tırmanığı
Kanamış ibiğinden oğlanların ürktüğü
Horozlar eşiniyor zincirleme
Merdivene çömel de bak, cumbaya uzan
Gün battı çivileme
Sen açarsın kapıyı, daha gelmedi dersin
Yalan mı, her ikindi uğramam eve
Metin ELOĞLU