Ulu Tanrı’m, bu Arap açmazı Türkü yendi
Tam bin üç yüz sene bîcareye Müslim dendi
Altı bin yıl maval gezdi ağızdan ağıza
Kapılan yandı bu iman denilen mıhladıza
Aslı yok, astarı yok, esteri yok, kervanı var
Aklı yok, rehberi yok, varlığı yok, şeytanı var
Bu uğurda sürünenler tamam üç yüz milyon
Hepsi de birbirinin zıddı ve şer’an mel’un
Bin bir uçlu kazığı çak diye verdin deliye
Bağladın hem de yularsız biz kâl ü belîye
Gece bastı kara kaplı kitap oldu hâkim
Anırırken tepişen bunca eşek hep âlim
Hepsi de kendisinin gittiği yol doğru sanır
Razıdır yaptığına az buçuk elden utanır
Utanırdan garazım menfaatinden korkar
Yoksa her şeye müsait o sarık, kanlı yular
Sargı sarmış gibi bir kör çıbana, manzarası
O kızıl fes, o Grek damgası, yüzler karası
Taşıdı yüz sene bu illeti bîçare vatan
O cinayet sürüsü gitti sılaya karadan
Âdem’ in hasleti temsil edemez bu piyesi
Türke düştü beşerin zaviye-i tesviyesi.
Balıkesir, 1926
Neyzen TEVFİK