Kültür Sanat Edebiyat Felsefe
Cumartesi, Kasım 23, 2024
No menu items!

GÜZ ERKEN GELDİ

 

Güz erken geldi,sen gelmedin
gelecektin,ben sigarayı bırakacaktım
nikotin bantları yerine
yağmuru akıtacaktım damarlarıma
Bir de intiharını ihtiyarlığımın
Gençliğimin geçmiş baharlarını bir de…

Çocuklar körebe oynamak için yağmurla
gülüşleriyle donatacaklardı sokakları
kanatları gümüşten bir serçe
çocukların körebesi olacaktı

Ben uçurtması olacaktım serçelerin

Memelerinin billurdan gökkuşağı
gecelerimi kuşatacaktı
alnından öpecektim karanlığın
senin uzundan da uzun çığlığından
kirpiklerinin karasına sinmiş
kokundan ve korkundan bir de…

Ah! sana dokunmanın yangını
zemheride buza kesmiş sular misali
sana yorganı olmanın sevdanın
yak ucundan saçının en ince teline
öpmenin,öpüşmenin,koklaşmanın
dudaklarıyla öpecektim seni

Rüzgarın kollarıyla saracaktım
bedenime dar gelen bedenini…

Sen gelmedin,güz erken geldi
gölgem pencere önlerinden
ara sokaklarına düştü karasevdanın

Kalbim hüzün ve kedere…

Gelişini bekliyorum şimdi
gidişini özlediğim gibi…

Kara kuytusunda sevişmenin
şehvetiyle emziresin diye beni
kara urganıyla boğasın diye beni
kara karanlığında unutasın diye beni

Güz erken geldi,sen gelmedin.

Refik DURBAŞ

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
RELATED ARTICLES

KAMPANA

ZAMANI

YILDÖNÜMÜ

Most Popular

Recent Comments