Sarmaşıklar, yaseminler, gelinduvakları
ülkesinden geldim ben
İşkodra dağlarının kara kanatlı kartalı idim
Adriyatik denizinin kılıcı keskin balığı
Gurbetime kapılandım genç yaşımda
hasretimi yangınlara atıp da geldim
Ben, şimdi İstanbul’da bir döşeme ustası
attığım her ilmikte vatanımın hasreti
Mintanımı mimozalara bıraktım da geldim
Gözüm nuruyla bezediğim sedirlerde yatamadım
kadın eli değmedi daha ekmeğime aşıma
İstanbul’un havasına suyuna alışamadım
Bir kanepe, bir koltuk, bir kanepe daha
birikir bir gün elbet İşkodra’ya yol parası
Kapanmadan yüreğimin gurbet yarası
yuvasını kurar ciğerimde memleket havası
Sarmaşıklar, yaseminler, gelinduvakları
ülkesine dönerim ben de gün olur bir gün,
Refik DURBAŞ