3’dür sayıların en güzeli.
Biçimler biçimi.
Hiçbirine de benzemez.
Bir
daire
çiziyor
gibidir
ama
(alttan alta yatık iki açı da diyebiliriz)
iki çengel de
(gene
alttan
alta.)
Asıl da iki yarım dairedir: Dikey.
(Dikeyin
güzelliğini
düşünün!)
3’ün güzelliği salt biçimden de gelmez: esrik doğmuştur.
Uzaktan da olsa etikçi (etik şeylerin sorunu değildir) olduğunu da söyleyebiliriz.
Hazcı bir etikçi. Kaynağını aramaya çıkmış gibidir sevincin.
Hiç mi hiç asmamıştır yüzünü.
Hem sayılar içinde yalnız 3’ün canından söz edilebilir belki de.
‘SAYILARIN CANI YOKTUR’
sonra da, güzel huyludur 3. Bu da yetmelidir bize.
Ama sayıların gizli tarihçisi sevgi Borges’e yetmez bu.
3’e 1’i de katarak 3 için özel bir varlık kütüğü de biçecektir.
Varlık tutkunu Eskimolar da 3’ü belki de bu yüzden severler.
Eskimo dilinde üçten çoğu yoktur, yalnızca koca bir
ÇOK
vardır.
Her şey üç ile ve çok’la biter.
Dünya da 3 ile anlatılır.
3 gelecektir hem.
Büyük uzaklık!
(Hem 3’le öğrenmedik mi biz uzaklığı?)
çok yaşasın sayılar