bu kimin duruşu, bu sizin en gülmediğiniz saatlerde
her cümlede iki tek göz, bu kimin
ya da kim korkuttu bu kadar sizi
bu nasıl sevişmek, üstelik bu kadar hızlı
ya da tam tersine
boş vermek öperken, severken boş vermek sevmelere
sulardan ürpermek gibi dokununca,
ya da ben kimi sarmışım böyle kollarImla
kime söz vermişim, biraz da unutmak gibi
denir mi, ama hiç denir mi, iş edinmişim ben
iş edinmişim öyle kimsesizliği
kendimi saymazsam – hem niye sayacak mışım kendimi –
çünkü herkese bağlı, çünkü bir yığın ölüden gelen kendimi
konuşmak? konuşuyorum, alışmak? evet alışıyorum da
süresiz, dıştan ve yaşamsız resimler gibi.
Edip CANSEVER