Kültür Sanat Edebiyat Felsefe
Cumartesi, Kasım 23, 2024
No menu items!

OMURGANIN FLÜTÜ

 

2

Ve gökyüzünü
unuttu diye maviliğini dumanlar arasında
ve bulutları, o paçavralar içindeki sığıntıları
tutuşturacağım en son aşkımla,
bir veremlinin yanan suratınca, kızıl sarı.

Sevinçle kapatacağım gürültüsünü
kalabalıkların,
unutanların dirliği, ev bark yüzünü.
Bir çift sözüm var
insanlar!
Çıkın siperlerinizden.
Sonra bitirirsiniz savaşı.

Ama,
Baküs gibi kandan sendeleyerek
bir savaş başlasa bile,
hiç solmaz aşk sözleri.
Sevgili Almanlar!
Bilirim,
sizin dudaklarınızda Goethe’nin
Greten’i var.

Fransız
gülümser süngü altında,
dudağında bir gülüşle düşer vurulan havacı,
bir anımsasınlar yalnız
ağzının öpüşünü
senin, Traviata.

Bana tad vermez ama
yüzyılların çiğnediği pembe et.
Başka ayaklara kapanın bugün!
Sensin övdüğüm elbet,
süslü püslü
sarışın yosma.

Belki aslında
bu süngü uçları gibi korkunç günlerden,
ağarınca yüzyılların sakalı,
kalan
yalnız
ikimiz olacağız,
bense kentten kente senin ardında.

Gelin gitmiş olsan da denizaşırı,
saklanmış olsan da gecenin inlerine,
Londra’nın sislerinde seni bulacaktır öpücüklerim yine
sokak lambalarının ateşten dudaklarıyla.

Aslanların nöbet tuttuğu
yakıp kavuran çöle yaysan da kervanlarını,
senin için
rüzgarın yırttığı kumun altına
sereceğim yanağımın yanan Sahra’sını

Dudaklarına bir gülüş yerleştirsen,
baksan da-
ne yakışıklı boğa güreşçisi!
Bir anda
kıskançlık salacağım kulübelere,
boğa gözlerimde bir ölüm sisi.

Dalgın adımlarla geçersen bir köprüden
düşünerek-
aşağıda olmak ne iyi;
ben
kemerler altında akan Seine ırmağıyım,
seni çağırıyorum,
gösteriyorum sana çürümüş dişlerimi.

Tırıs giden atların ateşinde yaksan da bir başkasıyla
Strelka’yı, Sokolniki’yi,
yukarılara tırmanıp, ta yukarılara
seni bekleyen ölgün, çıplak ayım ben.

Güçlü kuvvetliyim,
gereklilik duyarlar da
buyruk verirlerse bana
git savaşta öldürt kendini! diye,
senin adın olur
ağzımdan son çıkan ad,
donar kalır bir mermiyle parçalanan dudaklarımda.

Başım taçlı mı ölürüm,
Saint-Héléne de mi bilmem.
Ata biner gibi binerim yaşamın dalgalarına,
hem evrenin sultanlığına aday olurum
hem
kelepçelere.

Çar olmak düşerse bana,
senin yüzündür
güneşsel altınına sikkemin
basıla buyruğunu vereceğim şey
bütün halkıma ülkemin.

Ve orada,
solduğu yerde herkesin tundurada,
ırmakla pazarlık ettiği yerde kuzey yelinin
adını oyacağım zincirlere Lili’nin
öpe öpe zindanın karanlığında.

Dinleyin, unutanlar göğün mavi olduğunu, hepiniz,
vahşi hayvanlar gibi
diken diken tüyleriniz.
Bu aşk belki de
son aşkıdır dünyanın,
yanar bir veremlinin kızıl rengiyle.

Vladimir Vladimiroviç Mayakovski
Çeviri: Sait Maden

Greten, Faust’un kadın başkişisi Margeret’in adının küçültülmüş biçimi.
Strelka, Leningrad yakınlarında; Sokolniki ise Moskova yakınlarında gezinti yerleri.

RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments