Kültür Sanat Edebiyat Felsefe
Perşembe, Ekim 17, 2024
No menu items!

ESKI MÛSIKİ

 

Çok insan anlıyamaz eski mûsıkîmizden

Ve ondan anlamıyan bir şey anlamaz bizden.

Açar bir altın anahtarlarla rûh ufuklarını,

Hemen yayılmaya başlar sadâ ve nûr akını

Ve seslenir büyük Itrî, semâyı örten rûh,

Peşinde dalgalanır bestesiyle Seyyid Nûh,

O mutlu devrede Itrî’ye en yakın bir dost

Işıklı danteleler bestekârı Hâfız Post…

Bu neslin ortada dâhîcedir başardığı iş,

Vatan nasıl karışır mûsıkîyle, göstermiş.

 

Bu yaz kemençeyi bir dinledinse Kanlıca’da,

Baharda bir gece tanbûru dinle Çamlıca’da.

Bu sazların duyulur her telinde sâde vatan,

Sihirli rüzgâr eser dâimâ bu topraktan.

 

Evet bu eski nesil şerefli âlem açar,

Duyuşta ince zamanlardan inkırâza kadar.

Yüz elli yıl, sıra dağlar birer birer yücelir

Ve âkıbet Dede’nin anlı şanlı devri gelir.

Bu mûsıkîyi, O, son kudretiyle parlattı;

Ölünce, ülkede bir muhteşem güneş battı

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments