Kandilli’den Çubuklu’ya çıktık gezintiye
Yalnız kürek sadâsı gelen bir kayıktayız.
Bizler mi vakti hoşça geçirmekteyiz bugün?
Şüphem budur: Vakit mi geçirmektedir bizi?
Zihnim neden kapıldı bu sonsuz düşünceye?
Bir yanda boşluğunda hudûd olmayan semâ;
Bir yanda dâimâ uzayıp bitmeyen zaman.
İnsan bu tezad içinde fikirler mırıldanır.
Bazen çöküntüler, kırışıklardan ürkeriz,
Bazen de neş’esizce: ‘Vakit geçmiyor’ deriz.
Silkin ve sakin ol! dedim âvâre gönlüme,
Artık kederli hisleri bir bir içinden at!
Eylül ferahlığında giderken Çubuklu’ya,
Geçmiş, geçen veya gelecek vakti duymadan,
Âheste çek kürekleri mehtâb uyanmasın!