sabah serinlikti akşam içgörü
beni esirgeyen gökyüzü
öğleden sonraydı ikindi vakti
sanki doğmakta zorlanıyor gibiydim
sümüksü bir zar yüzümde
bilmediın hiç nefes alıp vermesini
sürükleyerek kendimi içimden
ancak böyle yaşıyor gibiydim
uykusuzlukla vardığım vakit
yoktu içimde bir elifbanun
ilerleyişim saat yönünün tersinde
ve sanki çatlamıştı çatısı dünyanın
gözleriınde bir anlatıcı yoktu
bir sona varacak başlangıcım
mülküm tabiat tutmayacak biliyorum
kesilmiş rızkım başka olanın yanında
kuru ağacın altındaydı ikindi yağmuru
gökyüzünde bulunmayan ne bilsindi gittiğim yolu
sabah yok artık dünyada, karanlık yok
genişliyordu çatıdaki çatlak ikindi vakti
seçemedim yolu mu
Akatalpa / Sayı 100 / Nisan 2008