Ey aşılmaz dağların ardında,
Ulaşılmaz beldelerden uzak,
Hasretin dallarını tutan sak,
Mavi, sonsuz bir takın altında!
Ey gülüşü sabahlardan güzel,
Dünyası düşüncelerden geniş!
Ey göğsünde ilahi geriniş,
Ruyalarıma hükmeden güzel!
Nerde iğinlen dalından yere
Portakalların düştüğü çardak,
Kadehe duyarak değen dudak,
Sevgile bakan göz, gecelere;
Yanmış ruhu titreyen ilahi,
Yapraklarda billurlaşan seher;
Nerde cam kokan tahta testiler,
Geyik sesiyle çınlıyan vadi?
Yaldız dallarda çiçek yerine
Yıldız açmaz mı artık ağaçlar,
Yanmaz mı bin ruya ile saçlar
Kapanıp günün eteklerine?
Ey gülüşü sabahlardan güzel
Dunyası düşüncelerden geniş!
Ey göğsünde ilahi geriniş
Ruyalarıma hükmeden güzel!
Hakikate olmaz mı acap ram
Yıllardır beslediğim düşünce?
Çıkılmaz dağlardan da mı yüce
Hasretlerin tırmandığı ehram?
Orhan Veli KANIK