Elveda, elveda çiftliğine, fethettiğin
gölgeye, o berrak dala,
kutsanmış toprağa,
öküze, elveda esirgenen suya,
elveda bayırlara, yağmurla gelmeyen
müziğe, o kupkuru
ve taşlı sabah kızıllığının solgun kemerine.
Juan Ovalle, sana elimi verdim, susuz eli,
taştan eli, duvardan ve kuraklıktan bir eli.
Ve dedim ki sana: beddua et o koyu kahverengi kuzuya,
o en merhametsiz yıldızlara, kurşun renkli bir diken gibi aya,
gelinsi dudakların kırılmış dallarına,
fakat dokunma insana, dökme henüz kanını insanın
dokunarak damarlarına, boyama henüz kumu kanla,
vadiyi yangınlar içinde bırakma düşmüş
atardamar dallarının ağaçlarıyla.
Juan Ovalle, öldürme. Fakat elin
yanıtladı beni: “Bu toprak
öldürecek, intikam almak
isteyecek geceleri, acılığında zehirden
bir rüzgârdır o yaşlı kehribar hava,
ve gitar benziyor bir suçlunun
sopasına, ve bir bıçaktır rüzgâr”.
Pablo Neruda
Çeviren: İsmail Aksoy
“Evrensel Şarkı”dan