‘İstemiyorsan köle olmak kır zincirlerini
gücünün bilincine var
inan kendine.
Biz
seninle güçlüyüz !
Kölelik, kölelerce yıkılmadıkca
yaşayacaktır.
Senin zincirlerinden başka yoktur
kaybedeceğin…
Mücadelenin bulanıklığı içinde yolunu henüz tam bulamamış olan ama sınıfların özlemlerini en açık şekilde dile getirebilen işçi gençliğiydi “Ve Çeliğe Su Verildi”de anlatılan.
Bu gençlerden biriydi Pavka Korçagin… Kısa süren öğrenim hayatını 12 yaşında noktaladı. İlk olarak demiryolu istasyonunda bir büfede çalışmaya başladı. Çalışmaya başlamasıyla hayatın gerçeklerini daha iyi kavrayabiliyordu. Yoğun ve ağır işlerde çalışıyordu ama kazandığı çok az bir ücretten ibaretti. İki sene gibi bir aradan sonra büfedeki işini bırakarak abisinin yardımıyla elektrik santraline yeni bir işe başladı. Abisi Arkemin dostu olan ve evlerine sürekli gelen Çukra’yla tanışması Pavka’nın yaşamının değişmesine ve kafasındaki bulanıklığı çözmesine yardımcı oluyordu. Pavka’nın Çukra’yı tanıdığı andan itibaren onun için çok değerli bir insan ve güvenilir bir dosttu. Abisi Arkem’in ve Bolşevik olan Çukra’nın katkılarıyla içindeki çeliğe su verme zamanı gelmişti. Çukra’nın tutklandığı gün Pavka kendini düşünmeksizin Bolşevik dostuna yardım edebilmek için elinden geleni yaptı. Artık o eski Pavka değildi. Devrimci iradeye sahip bir insan olarak yaşamı tümüyle değişti.
‘Meşale tutuşturulmuştur artık ve bundan böyle sönmesi imkansızdır.’ Gençliğin verdiği dinamizm ve içinde bitmez tükenmez iradeyle bütün dünyayı saran Bolşevik Parti’nin yanında yer alarak kızıl birliğine katıldı. Bir devrimci olarak silaha sarılıyor ve sömürü düzenini baştan aşağı değiştirmek vaktiydi. Sınıfların ortadan kaldırıldığı kadın ve erkek işçilerin birbirine bağlı, dinamik, proleterlerin egemenliğinde yeni bir dünya kurma için öncü partileriyle birlikte yılmadan mücadele ettiler ve zafer onların oldu. Sömürülenler doğrulup silahlarına sarılmışlardı; kaçınılmaz gün geldi. Milyonlarca işçi bir yumruk gibi bütün güçleriyle çürümüş eski hayata vurarak bu savaşı kazandılar. Birkaç kişiyle değil binlerce kişiye yeni bir hayat verdiler.
‘Uygun adım yürüyelim yoldaşlar
Yürüyelim ateşe göz kırpmadan
Kurşunların ötesinde
Bizi bekleyen hürriyet var…’
Devrim tarafından yaratılan insanlardan biriydi Nikola Ostrovski. Bu büyük günlerin tarihini yeniden yazarken ‘insanlığın o güzel mutluluğu uğruna savaşmaktan daha büyük bir sevinç yoktur dünyada’ diyordu. Ostrovski bu kitapta devrim için savaşan işçi sınıfının mücadelesini anlatır. Kitabı yıllar sonrada önemli ve okunur kılan devrim yolunda savaşan işçilern mücadelesinden çıkarılan derslerdir. Kitabın kahramanı Pavka Korçagin çelik gibi bir iradeye sahip sonuna kadar komünist devrimci olup, olayların ve büyük kavganın içinde yer almış örnek alınması gereken bir devrimcidir.
alıntı: köz
Nikolay Alekseyeviç Ostrovskiy (16 Eylül 1904, Rovno – 22 Aralık 1936, Moskova), Sovyet yazar.
Bugünkü Ukrayna’nın Rovno bölgesinde bir köyde dünyaya geldi. Çocukluğu yoksulluk içinde geçti. Pek çok işte çalıştı. Kızıl Ordu saflarında iç savaşa katıldı. Yaralandı. Sağlığı ayakta çalışmasına elvermeyecek derecede kötüleştiği zaman kendisini yazmaya verdi. 1935 yılında Lenin Nişanı aldı. İç savaştan kalan yaralar ve hastalıklara karşı verdiği mücadeleyi 32 yaşında kaybetti ve hayata gözlerini yumdu.
Pavel Korçagin
Ostrovskiy’nin en ünlü yapıtı olan Ve Çeliğe Su Verildinin başkişisi yazarın otobiyografik niteliklerini barındıran Pavel Korçagin’dir. Ostrovski sosyalizm ülküsünü, proleter ahlakı ve çalışma disiplinini Korçagin’de somutlamıştır. Bu karakter, döneminde Sovyetler Birliği’nde çok popüler olmuş ve sosyalist emeğin ve çalışma azminin sembollerinden birisi haline gelmiştir. 1956 yılında kitaptan yola çıkılarak Pavel Korçagin adlı bir de film çekilmiştir.
Yapıtları
* Ve Çeliğe Su Verildi (Rusça: Как закалялась сталь)
* Fırtına Çocukları (Rusça: Рожденные бурей)
* Selam! Yaşam Ateşi (Mektup derlemesi)