bu gün ne bar kavim
ne barbar kavim
ne kapımda uluyan gece
bugün kandıra’dan mektup var
çavlanlar, ovalar
dağ köyleri doluyor odama
ezgilerden süzülüp
titrerken yüzlerde ayışığı
bir şiir yakıp geziyoruz
sokak sokak zindanları
bunlar bonzailer uçurumlarda
bunlar albatros yeşim kanatlı
destanlar boyamışlar taç yapraklarından
müfrezelerle kanatılmış patikaların,
toprak olup kuşatmışlar taş avluları
silmişler yılgın telaşını
yılkıya bırakılmış kentlerin
bir kalem, bir kağıt
demirci kawa’nın örsü
ve saatin yelkovanı
temize çekiyorlar
yalan dille yazılmış
tüm kitapları
kim demiş yalnızız diye
nehir bizden yana
rüzgar bize ayarlı
kökleri en derin ülke benim
yıldız topluyorum
bulut büyütüyorum koynumda
sabaha karşı yağmur bekliyorum…
duvar ateşten bir ilmek boynumda
Ruhan MAVRUK