Tekel işçilerinin neredeyse iki ayı bulan örgütlü sınıf direnişi, hükümetin ve burjuvazi’nin tüm hesaplarını alt üst etti.Başbakan,başta işçi sınıfı olmak üzere tüm emekçi kesimleri ve medya’yı hedef alan açıklamalar yapmayı sürdürüyor “Tekel işçilerinin eyleminin amacını aştığını iddia eden Erdoğan “Amaç, hak arayışı değil, hükümete karşı aleni bir kampanyaya dönüşmüştür. Pankartlara, sloganlara bakın. Şahsımı, partimi hedef alan edep dışı, terbiye dışı bir üslup kullanılıyor.Yapılan eylemin yasal olmadığını söyleyen Erdoğan, Bu yasal olmayan sürece, bu ay sonuna kadar sabrediyoruz. Ama bu ay sonu, 4-C ile ilgili işlem bittikten sonra yasal olan adım neyse, bu adımı bu defa biz atacağız. Çünkü, kusura bakmasınlar. Bu ülke yol geçen hanı değil.Tüyü bitmemiş yetimin parasını yiyorlar”
Anlaşılıyor ki; Burjuvazi kendi krizinin faturasını, geniş emekçi kitlelerden çıkarmaya kararlı.Ancak uzun bir süredir emekçi kitleler üzerindeki kara bulutların dağılma eğilimi ileride yaşanacak fırtınanın da habercisi gibi görünüyor…
Başbakan ve onun akıl hocaları tekel işçilerinin eyleminin amacını aştığını söylerken sanırım tekel işçilerinin direnişinin bir balo,bir kır pikniği havasında geçeceği kanısındaydı.Ancak burjuvazi ve onun yılmaz savunuculuğu yapan başbakan şunu bilmelidirki; Bu süreç kar topu gibi yuvarlanarak çığ’a dönüşecektir. Zincirlerinden başka kaybedeceği bir şey kalmayan insan topluluklarının tarihte neler yaptıkları görülmüştür…Dünya da yaşanan ve özelde ülkemizde yaşanan süreç budur.Geleceklerine dair umutlarını yitirmiş bu geniş kitlenin, burjuvazi için tek olumlu yanı ,bu kitlelerin sınıf perspektifli bir örgütlülüğü olmayışı,olamayışıdır.
Burjuvazinin ve başbakanın tam da korktuğu nokta budur.Tekel işçilerinin maksatı aştığı nokta da budur…Yani geniş kitlelerin bu eylemin kıvılcımıyla burjuvaziye karşı örgütlenmesi ve kabusu olacak uyuyan bir devin uyanma ihtimalidir.Budur başbakanın tehditlerinin nedeni,yoksa tüyü bitmemiş yetim hakkı diye yutturmaya çalıştığı hikayeler çok komiktir.Üstelik sokaktaki direnenler zaten bizzat tüyü bitmemiş yetimlerdir.Kimin hakkını kim yiyormuş…? Burjuvazi vücudundaki kalın kılları bize tüy olarak yutturmaya çalışıyor.
Örgütlenme bir zorunluluk sürecidir ve içinde bulunduğumuz durumun tek çıkış anahtarıdır.Bulunduğumuz her alanda burjuvazinin krizini onlara ödettirmek adına örgütlenmeliyiz.Tepki vermeyi ve özellikle işçi sınıfına omuz vermeliyiz.Toplumun ve işçi sınıfının öncüsü olması gereken aydınları ölü uykusundan uyandırmalıyız.Bunun için sizleri yarın, burjuvazi’nin hayatını durdurmaya,Sınıfın ve emekçi halkın gücünü göstermeye davet ediyoruz…
Umudumuz ve geleceğimiz için 4 şubat’ta genel grev’e
Narteks.net çalışanları…