Handan Kara 1939 yılında İstanbul Bakırköyde dünyaya gelir. İlk ve orta öğrenimini yine aynı yerde tamamladıktan sonra memur olarak hayata atılır. Fakat bu arada çok sevdiği musikiyi hiç bir şekile ihmal etmeyip, boş vakitlerinde bir çok üstatdan ders alır. Bir yandan da çeşitli topluluklarla çalışarak yeteneğini ilerlettir. Handan Kara bu çalışmalarının ilk semeresini 1962-1963 yılında görecektir. O sıralarda İstanbul radyosu ‘Yeni Yurttan Sesler’ adı altında bir program serisine başlamıştır. Tabi Handan Kara bu programda yer almakta gecikmez. Hemen peşinden, reklam programlarında çok aranan bir sanatkar olur.
Bunu takiben sahne konserleri ve melodi plak şirketi için okuduğu plaklar gelir.Türkiyede en güzel kadın seslerinden biridir. Kadın sesinin malesef erkeksileştiği günümüzde( örn:muazzez ersoy,ebru gündeş,seda sayan, vs.vs.) Gerçek pırlanta sesler Müzeyyen Senar, Hamiyet Yüceses, Safiye Ayla,Sabite Tur Gülerman, Mualla Mukadder, Neşe Can,Handan Kara, İnci Çayırlı, Nesrin Sipahi, Gülderen Gül , Belkıs Özener gibi gerçek sanatçı ve gerçek kadın sesleri daima gün geçtikçe değeri daha da artacaktır.
Handan Kara-her sonbahar gelişinde-
Kara ,Belkıs Özener’in dönemdaşıdır. Aynı zamanlarda (aşağı yukarı) aynı şarkıları söylediler. Bir filmde Özener varsa, diğerinde de Kara olurdu. Özener’e göre elbette daha şanslıydı; çok daha fazla plak yaptı, yüzünü çok daha fazla insana ezberletebildi. Ama böyle yapması, Özener’e reva görülen muameleye tabi tutulmasını engellemedi. Türk sineması Ecevit’in (ve beyaz güvercinlerinin ve mavi gömleklerinin) peşinden ‘Maden’lere inmeye kalktığında ise Kara bir kenara atılıverdi. Eksik kalanı da 12 Eylül arabeski tamamlamış ve Handan Kara köşesine çekilmek zorunda kalmıştı. Halen de (yurt dışındaki) aynı köşede oturuyor Kara…
