Bir sabah erkenden evimden çıktım,
Dolaşmak istedim sahrayı aşkı,
Yıllarca yürüdüm, zan etme bıktım,
Yoruldukça buldum safayı aşkı.
0 sahraya oldum sevinçle vasıl,
Ne emeller oldu kalbimde hasıl,
Çok aşıklar vardı bana mümasil,
Afaka çıkarmış sedayı aşkı,
Ferhat, Şirin için dağlar devirmiş.
Vamık, Azra için canını vermiş,
Bir çoğu şad olmuş murada ermiş,
Mecnuna sormalı leyla-yı aşkı
Onların içine karıştım ben de,
Gamı, neş’e ettim melali hande,
Herkes ilerlemiş baktım bu fende,
Öğrendim onlardan mânâyı aşkı.
Ben bu aşk yolunda yıllarca gezdim,
Kibrimi çinedim, gururumu ezdim,
Kâh candan usandım, cihandan bezdim.
Kâh içip mest oldum sehbaı aşkı.
Bu yolda avdetim gayri muhaldir,
Baharım, hazandır rûzum, leyaldir,
Sonu ya makberdir, yahut visaldir,.
Ümitle beklerim ferdayı aşkı.
İklim’ü aşk baştan başa mezardır,
Her mezarda aşkın kurbanı vardır,
Her duyulan sada feryad’ı zardır,
Bu kadar iskât eden bükâyı aşkı
Aşıkı her gören divane sanır,
Ahını işiten terane sanır,
Hikâyet’ı aşkı efsane sanır,
Çekmeyen bilir m ı? cefayı aşkı.
Aşk zulmet değildir belki bir nurdur,
Aşkın gamı şadi, hüznü sürurdur,
Aşikan aşkile bil ki meşrurdur
Çekmekten hoşlanır, belayı aşkı!
Yaşar Nezihe BÜKÜLMEZ