Kültür Sanat Edebiyat Felsefe
Çarşamba, Ekim 16, 2024
No menu items!

SİSLER ÜLKESİ

 

Kış olursa benim sevgilim
hayvanların arasında olur ormanın.
Sabah olmadan dönmeye mecbur olduğumu
bildiği için güler o dişi tilki.
Nasıl da sarsılır bulutlar! Ve düşer
kardan yakama hep
bir kat kırılgan buz.

Kış olursa benim sevgilim
bir ağaç olur ağaçların arasında ve davet
eder bahtın terk ettiği kargaları
güzel dallarının arasına.Bilir o,
karanlık çökerken rüzgarın
kırağı düşmüş kaskatı gece elbisesini
az kaldırıp beni eve kovacağını.

Kış olursa benim sevgilim
aralarında olur balıkların ve onlar gibi dilsiz.
Kul olayım ben,kanatların
çizerek içer’den oynattığı sulara,
kıyıda durup seyrederim
onun suya batıp döndüğünü,
kovalayana kadar beni buz kütleleri.

Ve bana yeniden çarpınca
tepemde kanatlarını geren
kuşun saldırı çığlığı
yıkılırım düzlükte ; tüylerini yolar
sevgilim tavukların ve atar bana beyaz bir
köprücük kemiğini.Onu alıp asarım boynuma
ve uzaklaşırım oralardan,acılar dolu tüylerin arasından.

Bir vefasızdır sevgilim,
bilirim,süzülür o bazen
yüksek tabanlarla şehre doğru,
öper barlarda,kamışları içinde
bardakları sımsıkı,ağızlarından,
ve aklına sözcükler gelir her bir şey için.
Ama ben bilmem o dili.

Gördüm sisler ülkesini.
Yedim sisli yüreklerden.

Ingeborg BACHMANN

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments