Nereye sevdiğin benim , inandığım nereye,
Rüyaların yarasalar gibi uçuştuğu geceler içinden.
Dalgınlığımla hareketlerini seçemiyorum,
Varlığının altın kafiyesini arıyorken ben.
Hangi dünyaları dolaştıktı bilmiyorum,
O nasıl bir adaydı , nasıl bir deniz.
Gök , bir söğüt dalı gibi eğilmişti sulara doğru,
Ve eğilmiştik o dal gibi hayata doğru ikimiz.
Kim ellerini alnımda gezdirirken o ten , ses ile,
Bana kalbin musikisini verecek , haberi olmadan.
Geceyi avuçlarımda siyah bir gül gibi duyuyorum,
Ve sen misin bilmiyorum bu gülü bırakan.
Nereye , ey göz yaşlarımın sıcaklığı,
Ki başka birisi yok beni duyan.
Rüyalar nereye gidiyor , anlamıyorum;
Ve sen nereye gidiyorsun , hatıralardan .
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA