Boylu boslu, güzelim bir yaratık bir kar önünde durmuş.
Ölüm ıslıkları, boğuk ezgi çevreleri bu tapılası vücudu tıpkı bir hayalleyin yükseltiyor, yayıyor, titretiyor; kara, kızıl yaralar açılıyor alımlı tenlerde. Yaşamanın o özel renkleri, yapı yerinde. Görüntünün çevresinde kararıyor, dönüyor, dağılıp gidiyor. Ve sonra ürpermeler yükseliyor, gürlüyor, sonra ölüm ıslıklarını yüklenen oluşların ateşli tadı, sonra, ötemizde, dünyanın güzellik anamıza fırlattığı, o sağır edici ezgiler, – o geriliyor, sonra da dikiliyor. Oh! kemiklerimiz yepyeni bir sevdalı vücuda büründüler!
*
Ey o kül rengi yüz, kıldan arma, o billur kollar! Ağaçların, havanın arasından üzerine atılacağım top!
Arthur RİMBAUD