Billur, kül rengi gökler. Tuhaf bir çizimi köprülerin, dik kimileri, kabarık, tümsekli kimileri, bazıları da dik olanların üstüne eğik açılar halinde iniyorlar, sonra da bütün bu biçimler kanalın aydınlık yakasında tekrarlanıyor, ama hepsi de öylesine uzun ve yeğni ki bu baştan başa kubbeli kıyılar sonra da alçalıp küçülüveriyorlar. Bazıları hala yıkıntılar içinde. Direkler, işaretler, dayanıksız korkuluklar taşıyor öbürlerini. Küçük payandalar çaprazlamasına geçip gidiyorlar; bentlerden ipler çıkıyor. Kırmızı bir giysi, belki de daha başka esvaplar ve çalgılar seçiliyor. Bütün bunlar halk türküleri, derebeylik çağı konserlerinden parçalar, eski halk ezgileri kalıntıları mı? Su kül rengi ve mavi, denizin bir kolu gibi de geniş.
Gökten düşen beyaz bir ışın, bu komedyaya son veriyor.
Arthur RİMBAUD